İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Karahanlilar
 


KARAHANLILAR

Karahanlılar Devleti'nin Kuruluş ve Gelişmesi

Karahanlılar tabiri, doğu ve batı Türkistan'da hüküm sürmüş olan ilk İslamiTürk sülalesine, Avrupalı oryantalistler tarafından unvanlarındaki -kara-"kuvvetli" kelimesinin çok sık geçmesinden dolayı verilen bir isimdir. Busülale için ilmi eserlerde kullanılan diğer bir isim, yine karakteristik bir unvandandolayı, ilek (ilig) -hanlar tabiridir. Ayrıca bu sülale çağdaş İslam kaynaklarında"al-Hakaniye, el-Haniye ve al-Afrasiyab" gibi isimlerle de anılmıştır.Onların menşei hakkında yedi muhtelif nazariye vardır. Karahanlılar tarihi üzerindebaşlıca otorite O. Pritsak bu sülaleyi, A-shi-na hanedanının bir kolu olan Karlukhanedanına bağlamaktadır.

840'da UygurDevletinin Kırgızlar tarafından yıkılması üzerine Karluk Yabgusu kendisinibozkırlar hakiminin kanuni halefi ilan ederek Karahanlılar Devleti'ni kurdu. Bu devletülke ve milleti ikiye bölen Altay sistemine uygun olarak iki kağan idaresinde ikikısma ayrıldı. Arslan Kara Hakan unvanını taşıyan doğu kısmının hakimi büyükkağan, bütün Karahanlıların hükümdarı idi ve Kara-Ordu'da yerleşmişti. BugraKara Hakan unvanını taşıyan batı kısmının hakimi ise ortak kağan olarak önceleriTaraz'da oturuyordu. Bu iki kağandan başka devlet idaresinde dört alt-kağan ile altıhükümdar vekili yer alıyordu.

 Bu hükümdarlarzümresi aynı hanedana mensup idiler ve birbirine bağlı olarak kademe kademeyükselmekte idiler.
Bu konu ile ilgili başka bir görüşe göre Karahanlıların Türk devlet sistemineuygun olan "ikili teşkilat" esasına göre idare edildiği ilerisürülmüştür. Buna göre; devlet doğu ve batı olmak üzere iki kısmaayrılmıştı. Doğu kısmının hakimi büyük kağan, bütün Karahanlılarınhükümdarı idi.

Batı kısmı isebüyük kağanın yüksek hakimiyetini tanımak kaydıyla bir başka hanedan azasıtarafından idare ediliyordu. Devletin her iki kısmında "il" deyimi ile ifadeedilen muhtelif vilayetler ise, hanedana mensup şehzadeler veya askeri valilerinidaresine veriliyordu. 1041-1042 yıllarında devlet, doğu ve batı olmak üzere ikiKarahanlı devletine ayrıldıktan sonra da, her iki devlette bu ikili teşkilat geleneğibir süre daha devam etmişti.

  Satuk Buğra Han

Karahanlılar'da tesbit edilebilen ilk kağan, Bilge Kül Kadır Han, Samaniler ile mücadele etmiştir.Onun iki oğlundan Arslan Han Bazır büyük kağan sıfatıyle Balasagun'dan, Kadır HanOğulcak ise ortak-kağan olarak Taraz'dan devleti idare ettiler. Samanilerden İsmail b.Ahmet (892-894) uzun bir kuşatmadan sonra Taraz'ı zaptetmişti (Mart 893). Bu durum karşısındaOğulcak merkezini Kaşgar'a naklederek Samani hakimiyeti altındaki bölgelere akınlarabaşlamıştır.

Onun yeğeni Satuk'un,Karahanlılara sığınmış Ebu Nasr adlı Samani şehzadesi veya İslam sufi vaizleriile karşılaşması, İslam dinini kabulüne sebep olmuştur. Satuk amcasına karşıtaht mücadelesini kazandıktan sonra kendi devleti içinde İslamiyeti resmen kabul etmiştir(X. yüzyılın başı). Bu olay batı Karahanlıların durumunu değiştirdi. Satuk Buğramüslüman ismi olarak Abdülkerim'i almıştı. O, Doğu Karahanlılarına karşı mücadelede etrafında cihat için toplanan müslüman gönüllülerden de istifade etmişti. Satuk955-6 yılında öldü ve Kaşgar'ın kuzeyindeki Artuç'da gömüldü.

Satuk'un oğlu Musa(Baytaş), doğu kağanı Arslan Hanı mağlup ederek sülalenin bu kolunu ortadan kaldırmışve bütün Karahanlı Devleti'ni de İslamlaştırmaya muvaffak olmuştur (960). Bundansonra İslam dininin Türkler arasında yayılmasını temin etmek artık bir cihadmahiyetini almıştı. Musa zamanında komşu sahalara da cihat açıldı. Musa'nınyerine geçen oğlu Ebu'l-Hasan Ali'nin bu savaşlardan birinde şehit düşmüş olmasımuhtemeldir (998). Devletin batı kısmını idare etmekte olan Ebu Musa el-Hasan (Harun)b. Süleyman 990'da İsficab'ı zaptetmiş ve sonra da Samanilerin başkenti Buhara'yagirmiştir (Mayıs-Haziran 992).

Buğra Hanhastalanarak bu şehri terketmek zorunda kaldı. Onu bu şehirden ayrılışındamuhtemelen Samanilerin yardımına gelen Arslan b. Selçuk'un idaresindeki Oğuzların darolü olmuştur. Harun Kaşgar'a dönerken yolda ölmüştür.

998'de ölen büyükkağan Ali'ye halef olan oğlu Ahmet, Karahanlı hükümdarı içinde Abbasi halifesiniilk tanıyandır. Onun zamanında Samaniler ve öteki vasalları ile münasebette olan vebatı kısmını idare eden kardeşi Ebu'l-Hasan Nasr b. Ali idi. Nasr 999 yılındaBuhara'yı zaptetti ve Samani hanedanı mensuplarını Özkent'e götürdü.

Daha sonra Özkent'tenkaçan Samani şehzadesi İsmail el-Muntasır'ın, devleti yeniden canlandırmak içingiriştiği teşebbüsler başarısız kaldı ve ölümüne sebep oldu (1000-1005). Nasrb. Ali'nin Gazneli Sultan Mahmut (998-1030) ile yaptığı anlaşmada ise iki devlet arasındaAmu-Derya (Ceyhun) nehri hudut olarak tesbit edilmişti (1001).

Ali Tegin ve Karahanlı Devleti'nin Bölünmesi

Gazneli Sultan Mesuttahta geçmeden önce Ali Tegin'den yardım istemiş, buna mukabil ona Huttal'i vadetmişti.Ancak Mesut Gazneliler tahtına çıktıktan sonra sözünde durmadığı gibi, Maveraünnehr'iAli Tegin'den alarak oraya Buğra Han Mahmut b. Yusuf'u yerleştirmeye karar verdi. AliTegin'e karşı Harezmşah Altuntaş idaresinde bir kuvvet gönderdi.

Altuntaş, AliTegin'le Debusiye'de savaştı ve ağır bir şekilde yaralanmış olmasına rağmen müsaitbir anlaşma yapmayı başardı (1032). Diğer taraftan Altuntaş'ın halefi Harun iseSultan Mesut'a karşı Ali Tegin ile anlaştı (1034).

Ali Tegin'in aynı yıliçinde ölümünden sonra, yerine oğlu Yusuf geçti. Yusuf Harezmşah Harun ile birleşerekTirmiz'i muhasara etti, fakat Harun'un bir suikast sonucu ölümü, onun geri çekilmesinesebep oldu (1034). Bu sırada müttefiki Selçukluları da darıltmıştı. Yusuf bundansonra anlaşmak için Sultan Mesut 'a müracaat etti.

O Huttal'dan vazgeçiyorve kendisini Arslan Han Süleymen b. Yusuf ile barıştırması için Mesut'un aracıolmasını istiyordu. Ayrıca iki hanedan arasında tekrar evlenme yolu ile akrabalıktesis edildi. Yusuf'un durumunu tehliye sokan, Nasr b. Ali'nin iki oğlu Muhammet ve BöriTegin İbrahim'in meydana çıkışı olmuştu.

Muhammed b. Nasr428/1036-37'de Özkentte sağlam bir şekilde yerleşmeye muvaffak oldu. Böri Tegin İbrahim'inVahş ve Huttal gibi şehirlere akınlar yapması üzerin, Sultan Mesut ona karşı kuvvetsevketti, ancak bir netice elde edemeden geri döndü (1038-1039).

İbrahim Türkmenlerdende yardım alarak Ali Tegin-oğullarını elinde bulunan Kiş, Soğd ve Buhara'yızaptetti. Ali Tegin-oğulları ise Yusuf Kadır Han'ın oğullarının yanına sığındılar.Muhammet büyük hakan unvanı alarak kardeşi İbrahim ile kendilerini Yusuf Kadır Hankolundan ayırmışlar ve bu suretle aşağı yukarı 1041-1042'den itibaren doğu ve batıolmak üzere iki Karahanlı Devleti ortaya çıkmıştır.

Batı Hanlığı;Maveraünnehr ve Hocend'e kadar batı Fergana'yı içine almakta idi. Büyük kağanın başşehri önceleri Özkent, sonra Semerkand olmuştu. Doğu Hanlığının hudutları içindeTalas, İsficap, Şaş, Doğu Fergana, Yedi-su ve Kaşgar bulunmakta idi. Bu hanlığınbaşkenti Balasagun idi. Doğu Hanlığının din ve kültür merkezi Kaşgar idi.

 

Doğu Karahanlılar Devleti

Bu devletin ilkbüyük kağanı Şeref ed-Devle Ebu-Şuca Süleyman b. Yusuf'tur. Bu devlete mensuphanedan azası 1043-44 yılında bir toplantı yaparak, faaliyet sahalarını tesbitettiler. Bunlar Fergana bölgesinin bir kısmı ile Özkenti de ele geçirdiler. Bulgarile Balasagun arasında yaşayan on bin çadırdan meydana gelen bir Türk boyuEylül-Ekim 1043'de İslam dinini kabul etti. Süleyman adil bir hükümdar idi ve devletiiçinde müslüman olmayan Türklerin de emin olarak hayatlarını devam ettirmesine izinvermişti, fakat kardeşi Muhammet ile anlaşmazlığa düştü.

Muhammet onu hapsettiktensonra büyük kağanlığını ilan etti, fakat o da onbeş ay sonra yerini büyük oğluHüseyin'e bıraktı (1057-58).Diğer taraftan Muhammet'in ikinci eşi, oğlu İbrahim'itahta çıkarabilmek için, kocası Hüseyin dahil ailesinin birçok ferdini bir komploile ortadan kaldırdı. Bu suretle İbrahim tahta çıktı.

Bu sırada BatıKarahanlılardan büyük kağan, I.İbrahim b.Nasr Fergana'yı zaptetti. DoğuKarahanlılar Devleti hükümdarı İbrahim ise, ailenin başka bir ferdi tarafındanöldürüldü ve onun yerine Mahmut b. Yusuf büyük kağan oldu. Mahmut, ortak hükümdarel-Hasan b. Süleyman ile birleşti ve Batı Karahanlılara kaybedilen toprakları gerialmak için birlikte harekete geçtiler. Neticede iki taraf arasında Sir Derya (Seyhun)hudut olmak ve Fergana doğu Karahanlılara bırakılmak suretiyle bir anlaşma yapıldı.

 

Mahmut'un yerine oğlu Ömergeçti ise de, ancak iki ay saltanat sürebildi. Bugra Han el-Hasan b. Süleyman onuyakalayarak büyük kağan oldu (1075). Kırk bin müslüman savaşçıdan oluşanKarahanlı ordusunun 700.000 gayr-i müslime karşı kazandığı büyük zafer muhtemelenbu son iki hükümdar zamanında vuku bulmuştur.

Selçuklu sultanı MelikşahÖzkent'e kadar ilerlediği zaman, el-Hasan (veya Harun) onun hakimiyetini tanımakzorunda kaldı. Kısa bir süre sonra Hasan'ın kardeşi Yakub Semerkand tahtına geçti.Hasan bu isyanı bastırdı ise de, kardeşini Sultan Melikşah'a teslim etmedi. Melikşahtekrar Özkent'i zaptedince, Hasan itaatini bildirerek, oğlu ile birlikte, Yakub'u onayolladı (1090). Bu sırada Tuğrul b. Yinal,el-Hasan'ı esir etti. Melikşah bu durumda,Tuğrul'a karşı, Yakub ile anlaştı.

Muhtemelen bundan sonrael-Hasan, Tuğrul'un elinden kurtulmuştur. Onun halefi ve oğlu Ahmed 1128 yılındaKara-Hıtayları Kaşgar şehrinden birkaç günlük mesafede tam bir hezimete uğratarak,onların batıya doğru ilerlemelerini bir süre için durdurdu.
Ahmed'in yerine geçen oğlu II. İbrahim rakiplerine karşı koyabilmek içinKara-Hıtaylardan yardım istemişti. Kara- Hıtaylar Balasagun'u zaptettiler ve"İlig-i Türkmen" unvanını İbrahim'e bıraktılar. Doğu Karahanlılarınbaşkenti ise Kaşgar oldu.

Kara- Hıtaylar İbrahim'iisyan eden Karluklar üzerine gönderdiler (1158) ve o muhtemelen bu savaşların birindeşehit düştü. Onun Arslan Han unvanını taşıyan iki halefi oğlu II. Muhammet vetorunu Ebu'l-Muzaffer Yusuf (Şubat- Mart 1205) idi. Doğu Karahanlıların,Kara-Hıtayların yanında rehin olarak bulunan, son temsilcisi Ebu'l Feth Muhammet b.Yusuf ise Kaşgar'a dönerken, bu şehre ulaşmadan çıkan bir isyan sonucuöldürülmüştür (1210-11).

Batı Karahanlı Devleti

Karahanlı Devleti ikiye bölündüğü sırada BatıKarahanlıların ilk büyük kağanı olan I. Muhammed b. Nasr Özkent'te oturmuş vemuhtemelen 1052-53 ylı civarında ölmüştür. Ona kardeşi Ebu İshak I.İbrahim halefoldu ve Özkent'e gitmeyerek Semerkant'ta oturdu. Bu suretle Batı Karahanlıların başkentiSemerkant oldu. İbrahim, devletini ideal bir hükümdar olarak idare etmiştir. DoğuKarahanlılardan Şaş, İlag gibi hudut şehirleri ile Fergana'nın bir kısmını aldı.Buna mukabil Seçuklu Sultanı Alp Arslan (1064-1072), Karahanlılar sahasına akınlarabaşlamıştı.

İbrahim'in bu durumuAbbasi Halifesine şikayeti bir sonuç vermedi. Yerine oğlu Şems'ül-Mülk I. Nasr(1068-1080) geçti. Ona karşı hanedanın başka bir azası isyan etti. Bu fırsattanyararlanan Doğu Karahanlılar I. İbrahim'in zaptettiği yerleri geri almaya çalıştılar.Neticede bir barış yapıldı. Sultan Alp Arslanı Maveraünnehr seferi, kendisinin ölümüsebebiyle tamamlanamadı (1072).

Nasr onun ölümündenyararlanarak Tirmiz'i zaptetti. (Aralık 1072) ve Belh'e kadar ilerleyerek bu şehri yağmaladı.Selçuklu Sultanı Melikşah Karahanlılara karşılık vermek için harekete geçti.Tirmiz'i aldıktan sonra Semerkant'a ilerledi. Nasr karşı koyamayacağını anlayıncaSelçuklu veziri Nizam'ül Mülk aracılığı ile barış istedi Sultan Melikşah onuaffetti, hatta iki hanedan arasında akrabalık tesis edildi. Nasr'a kardeşi EbuŞucael-Hızr halef oldu (1080).

Daha sonra, el-Hızr'ınyerine oğlu Ahmet (1081-89) geçti. Ahmet ile anlaşmazlığa düşen ulema Sultan Melikşah'tanyardım istediler. Melikşah Semerkant'ı zaptederek, Ahmet Hanı esir aldı veberaberinde İsfehan'a götürdü (1088-89). Ancak Selçuklu hakimiyetine karşı çıkanisyan sonucu Melikşah bir kere daha Maveraünnehr seferine çıkmak zorunda kaldı(1090). Bu sefer dönüşü Melikşah, Ahmed'i yurduna iade etti. Böylece KarahanlılarSelçuklu Devletine bağlanmış oldu. Tekrar devletin başına geçen Ahmet ulema tarfındanzındıkılıkla itham edilerek, açık bir muhakemeden sonra idam edildi (1095). Onunyerine tahta I.Mesud b. Muhammed geçirildi.

Onun saltanat devrihakkında hiçbir bilgi yoktur.Bundan sonra Selçuklu Sultanı Berkyaruk, Batı Karahanlılartahtına arka arkaya üç hükümdar tayin etti. Bunlardan üçüncüsü Cibrail b. Ömer(Harun), Selçukluların fetret devrinden istifade ederek Horasan'ı ele geçirmek istedi,fakat bu sırada Horasan valisi bulunan Sencer Tirmiz için yapılan savaşı kazanmışve esir düşen Kadır Han Cibrail idam edilmiştir (22 Mayıs 1102). Kazandığı buzaferden sonra Sencer'de Maveraünnehr'i yeniden teşkilatlandırdı.

Yeğeni Arslan Han II.Muhammet b. Süleyman (1102-1129)'ı büyük kağan unvanı ile Semerkant'ta tahta çıkardı.Arslan Han Muhammed'in bastırdığı paralardan Sencer'in ismi geçmektedir. Sencer ayrıcaBuhara Hanefilerinin başına da "el- Sadr" unvanıyla diğer eniştesi Abdülazizb. Maza'yı getirdi. Sencer bu suretle Karahanlı hanedanı ile ulema arasındaki mücadeleyiönlemek istemişti.

II. Muhammet, saltanatısırasında Ömer Han ve el-Hasan b. Ali adlarındaki hanedan azlarını isyanlarınıSencer'in yardımı ile bastırabildi. Hasan b. Ali 1109'da Nahşeb'de hezimete uğratıldı.Muhammed henüz İslan dinini kabul etmemmiş Türklere de akınlar yapmıştır. Birisyan neticesi Selçuklu Sultanı Sencer'i yardıma çağırmış, fakat isyanın bastırılmasıüzerine Sencer'e gelmemesi için haber yollamıştı.Bu Sencer'in kızmasına ve bir anlaşmazlığasebep oldu. Sencer Semerkand'ı zaptederek Muhammed'i esir aldı. Muhammet 1132'de Merv'deöldü.Oğlu II: Ahmed bir süre Sencer'e karşı direndi.

Sencer Batı Karahanlılartahtına ardı ardına üç hükümdar tayin etti. Bunlardan sonuncusu II:Mahmud b.Muhammed (1132-41), Kara-Hıtaylar ile Hıcent yakınında yaptığı savaşı kaybederekSemerkand'a kaçtı (1137). Daha sonra Karluklular ile arasında anlaşmazlık çıktı.O, Sultan Sencer'den yardım isterken, Karluklar da Kara-Hıtaylara başvurdular. Sencerve Mahmud 9 Eylül 1141'de Katvan sahrasında Kara-Hıtaylara yenildiler. Daha sonraKara-Hıtayların himayeleri altında Mahmud'un kardeşi III.İbrahim kağan oldu. İbrahim,Karluklar ile yaptığı Kallabaz Savaşında öldürüldü (1156).

Fergana Kaganlığı

Kara-Hıtayistilasından sonra (1141), Fergana bölgesinde başkent Özkent olmak üzere müstakilbir karahanlı Devleti meydana gelmiştir. Bu devletin hükümdarları Tuğrul Kara Hakanünvanı taşımışlardır. Onların bu ünvanlarında Türk kelimesinin de kullanıldığınıgörüyoruz. Karahanlıların bu kolu muhtemelen 1211 yılında sona ermiştir. 

Kültür ve Sanat

Karahanlılar devrindeTürkler arasında geniş bir ilim ve kültür faaliyeti mevcuttu. Bu devletin hakim olduğubölgeler eski kültür sahalarının içinde bulunuyordu. Batı Karahanlılar İran-İslamkültürünün, doğu Karahanlılar ise Çin ve Uygur kültürlerinin tesiri altında idi.

Bütün bunlara rağmenKarahanlılar devrinde sadece İslam kültürü gelişmekle kalmamış, özellikle DoğuKarahanlılar'ın hakimiyeti altındaki bölgelerde Türk kültürünün bir Karahanlıdevri yaratılmış, Türkçe edebi bir dil olmuş ve ilk defa bir Türk-İslam edebiyatımeydana gelmiştir. Bu edebiyat Uygur ve Arap harfleri ile yazılmıştı. Diğer taraftanKarahanlılar, Gazneli ve öteki devlet sultanlarına Uygur harfleri ile Türkçe yazmışlardır.Bu yazışmaları idare eden memurlara Türkçe "Alımga" denmekteydi.

Doğu Karahanlılarzamanında Kaşgar şehri, bir kültür ve dini merkez olarak gelişmişti. İşte o sıradabir çok Türkçe eserler yazıldığı muhakkaktır. O zamandan kalan başlıca eser1069/1070 yılında Yusuf Has Hacib tarafından yazılmış olan "KutadguBilig"dir. Bu eser İslam devrinin Uygur ve Arap harfleri ile Türk dilinde yazılmışen eski abidesidir ve ideal devlet idare sisteminin ne olduğundan bahsetmektedir.

Yine bu devredeki başkabir alim Ebu'l-Füuth Abdulgafir b. El-Hüseyin el-Almai, (ölümü 1096) bugüne kadarulaşmayan "Tarih-i Kaşgar" adlı bir eser yazmıştır.
Öte taraftan Mahmud el-Kaşgari'nin eseri olan "Divan-ı Lugat it-Türk" de1073-1077 yıllarında Bağdad'da yazılmış olmasına rağmen muhtemelen bu kültür çevresininbir ürünüdür.

Muhtemelen DoğuKarahanlı büyük kağanı Muhammed b. Yusuf Kadir Han'ın torunu olan Kaşgarlı Mahmudbu eserinde, Bizans hududundan Çin hududuna kadar muhtelif Türk kabilelerinin lehçelerindenörnekler vermiş, Türk ilinin coğrafyasına, Türk iktisadi ve sosyal hayatına ve inançlarınaait değerli bilgiler bırakmıştır. Ayrıca eserinde bize ulaşmayan edebi eserlerden,eski destan ve halk edebiyatından örnekler vermiştir.


İmar Faaliyetleri

Karahanlılar devriimar faaliyetleri bakımından da parlak geçmiş bir çok saraylar, camiler, medreseler,köprüler, kervansaraylar yapılmıştır. Camiler önce kerpiçten, sonraları kerpiçve tuğladan ve nihayet sadece tuğladan yapılmışlardı. II. Muhammed b. Süleymandevrinde (1102-1130) Buhara'da büyük bir imar faaliyeti başlamış.

 

Bu dönemdeyaptırılan camilerin bugün sadece minareleri ayakta kalmıştır. NitekimKarahanlıların mimariye getirdikleri en büyük yenilik bu abidevi minarelerdir. Aynışekilde türbe mimarisinde de gelişmeler görülmüştür. Süsleme örneklerindenbaşka abidevi ölçülerde yapılan kapılar birer büyük sanat eseri olarak dikkatiçekmektedirler.

Karahanlılardöneminde yaptırılan kervansaraylar daha sonra dönemleri önemli ölçüdeetkilemiştir.Karahanlılar, Budist Uygurlara ve diğer İslam dışı unsurlara karşıİslami korumak ve yaymak için mücadele etmişlerdi. Ayrıca İslami unsurları kendigeleneklerine uydurarak bir Türk-İslam kültür ve medeniyetinin temsilcileri olmuşlardı.

     ANA SAYFAYA DÖN   

KONUNUN BAŞINA DÖN

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol