İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Destanlar ve Efsaneler
 


DERSTANLAR VE EFSANELER

Destanlar ve efsaneler 

Türk bozkır hayatının– sonsuz mücadelelerle dolu- hatıralarını taşıyan bu çok zengin edebiyatnev’inde kurt’tan türeme, gökten inen ışıktan olma, “Bozkurt”, “KutluDağ” vb. efsaneleri, Türk halkının ızdırap ve iştiyaklarını dile getirenmotifler olarak görülür. Türkler’in batı kolunda geyik de fevkalade kudretledonatılmış olarak rehberlik vazifesi yapar (“sihirli geyik”). 

Kurt, Türk efsanelerindemerkezi bir rol oynamaktadır. Gök-Türk hükümdar sülalesi olan Aşına ailesininatası bir dişi kurt idi (Çin kaynaklarındaki rivayetler). 6-7. yüzyıllarda Türkhalk çevresinde kurt-ata inancı çok yaygındı. Taşlar üzerine bunu tasvir edenkabartmalar yapıyor (Bugünkü Moğolistan’da Bugut mevkiinde, 578-580lerden kalma,kitabeli mezar taşı) ve Gök-Türk hakanlarıatalarının hatırasına hürmeten otağlarının önüne altun kurt başlı tuğdikiyorlardı. Böylece Kurt-başlı sancak hakanlık alameti olmuştu. Ancak butelakki çok eski bir Türk geleneğinin devamı idi. Kurttan türeme inancı AsyaHunları’nda , hatta o tarihlerde batı Türkistan’da oturan Vu-sun’larda dayaşıyordu. Aynı efsane Tabgaçlar’da da vardı. Tabgaç ülkesinde “kurtdağları”, “kurt nehirleri” ve kurt dağının bir tanrısına ait tapınakbulunuyordu. Uygurlar’ın diğer bir menşeefsanesi, bunları da kurt’a bağlıyordu. Türkler’le kurt’un efsanevi ilgisiİslam ve Süryani kaynaklarında da akisler bulmuştu (Gardizi, Mucmal al-Tavarihva’l-kısas, Süryani Mihael). 

Kurt’un Türkçe’deasıl adı Böri’dir ve bu manası ile kelime Orhun kitabelerinde, Uygurca vesikalarda,ve Oğuz Kagan destanında geçer. Çin kaynakmarında, “fu-li” şekli ile yer adı,şahıs adı, kavim, soy adı vb. olarak çok zikredilir. Ünlü Tabgaç hükümdarıTai-wu (424 – 452)’nun lakabı Fo-li (=Böri) idi. Gök-Türk hakanlığının merkezordusu mensuplarına da “Böri” deniyordu. Türkler arasında kurt’a verilen büyükehemmiyet asrımızın başlarına kadar devam etmiştir. Etnoloji ilmine göre kurtmotifi Türkler için “tipik”tir, yani başka kavimlerde görülmeyen bir etnografikbilirtidir. Eski Çin kaynaklarında bile Türkaslından olmayan bazı kavimler “kurt’tan türeyenlerden değildir” şeklindeayırt edilmiştir.

Türk destanlarındakurt, ayrıca yol gösterici buhranlı anlarda imdada yetişen bir varlık olarakgörünür ve meşhur “Bozkurt” destanı bu motifi hikaye eder. Türkler’denMoğollara geçen ananeler arasında bu destan da vardır. Uygurların “Kutlu-dağ”efsanesinde kurt, ülkeye bereket ve saadet getirdiğine inanılan kutlu bir taşınÇinliler’e verilmesinden sonra uğursuzluk çöken memleketin açlığa mahkum olmasıüzerine kendilerine yeni yurt arayan Uygurlar’a rehberlik etmiştir. Badıda (13.yüzyıl) Kumanlar’da yardımına başvurulduğuna dair kayıtlar bulunan kurt’unrehberlik rolu de M. 2. asır ortalarına kadar gitmektedir. 

160-170yılları arasında, yerlerinden ayrılmağa mecbur kalan Tabgaçlar’ın ataları(Hunlar) “garip yaratılışlı” bir hayvanın rehberliğinde yolsuz dağlardanaşabilmişlerdi. Göçü T’ui-yin adlı bir başbuğ idare etmişti ki, Çince olmayanbu ad Türkçe’de “bir yandan diğer yana geçen” manasındadır.Göktürkler’deki kurt=aşına adı da(şimdiye kadarki okunuşları: Asina, Zena, Aşina, Çino vb.) “tipik” olduğunubelirttiğimiz kurt ile ilgili, Moğollar ve diğer Asya kavimleri arasındaki efsane,masal ve hikayelerden başka, eski Roma Romus-Romulus efsanesi ve Ortaçağİtalya’sında, Papa Leon, St. Lupus efsanelerinde vb. Türk tesirine işaretedilmiştir. Daha sonraki geniş araştırmalar da bu görüşü takviye eder mahiyettebulunmuştur, zira Yunanistan’dan Finlandiya’ya kadar bütün Avrupa ve Amerika,Hindistan masal ve hikayelerinde kurt’un, tıpkı Türkler’de olduğu gibi, ikifonskiyon (ata ve rehber) icra ettiği anlaşılmış, neticede, “köpek mitolojisindendaha eski olan kurt mitolojisinin, prehistorik çağlarda Orta Asya’dan dünyayayayıldığı” kanaatine varılmıştır. 

Enbüyük ve eski Türk destanı olan Oğuz hakan destanında, Bozkurt, semavî ışık vegeyik bir arada görülmektedir. Oğuz, mücadele ettiği canavara karşı geyiği yemolarak kullanmış, gökten bir ışık demeti içinde inen kız ile evlenmiş ve yinegün ışığında peydahlanan Bozkurt öncülüğünde dünya fütuhatınaçıkmıştır. Bulgaristan’da Madara’daki ünlü kaya kabartmasında bir süvaribiçiminde gösterilen muzaffer Krum Han’ın yanında normal büyüklükteki kurttasviri Türk bozkurt geleneğinin taşa işlenişinden başka bir şey değildi. Halaçeşitli ülkelerdeki Türkler arasında söylenen masal ve halk hikayelerinde uğurniteleme edilen bozkurt, hem ata, hem de kurtarıcı –rehber vasıfları ile bütünTürkler’ce kutlu sayılmış ve Türklüğün millî sembolü payesine yükselmiştir. 

Eski Türkdestanlarından biri de efsanelere karşı ünlü kahraman Tunga Alper ile ilgilidir.Şair Firdevsî (11. asır)’nin Şehnamesi’nde Afrasyab diye anılan, İran Turanmücadeleleri ve bu Türk başbuğunun hatırası asırlarca Türkler arasındayaşamış, Göktürkler’de, Uygurlar’da adına “yoğ”lar tertip edilmiş, bazıbüyük Türk hükümdar aileleri (Karahanlılar, Uygurlar, Selçuklular) kendilerini onanisbet etmişlerdir. Türkler’in bozkır hayatını anlatan diğer meşhur bir destanıda “Alp’ler devrinin tipik kahramanı” Manas’ın destanıdır. Eski OğuzDestanları’ndan bir parça kabul edilen “Dede Korkut” Kitabı da Bozkır Türktopluluğunun, teşkilat, sosyal bünye, örf ve geleneklerini aksettirmesi itibarıyladestan edebiyatımızda mühim yer tutar. 

Başlıcalarını zikrettiğimizdestanlar ve efsaneler eski Türkler’de canlı bir halk edebiyatının varlığı ortayakoyar. Ancak, bir iki kayıt dışında bunlara ait yazılı metinler bize kadargelmemiştir. Priskos, Attila tarafından Bizans elçilerine verilen ziyafette Hunmüzisyenlerinin refakatinde Hun halk türkülerinin söylendiğini yazar. Yastörenlerinde söylenen lirik matem şiirleri olan “sagu”lar da Türk hakedebiyatının mühim bir kolu idi. Attila’nın ölümü üzerine hun kopuzcularınınsöylediği ağıtlardan birinin, Jordanes (6.asır) tarafından Latince tercümesiverilmiştir. Çin yıllıklarında da, Asya Hunları’na ait, 4. yüzyıldan kalma 4mısralık Türkçe bir manzume zapt edilmiştir. 

Orhun kitabelerinin (731-735)metnini Yolug Tegin hazırlamıştır. Bir görüşe göre de, kendi kitabesinin metninibizzat kaleme aldığı ileri sürülen Tonyukuk, Yolug Teginden önce yer almakta veTürk edebiyatının şahsiyeti belli ilk siması kabul edilmektedir. Adı bizcebilinen ilk Uygur şairi Aprınçur Tegin’dir(Fakat şiirleri, maniheizm ile ilgilidir). Bunlara ilaveten, Kaşgarlı Mahmud’unbahsettiği bozkırlı Türk şairi Çuçu zikredilebilir.

     ANA SAYFAYA DÖN   

KONUNUN BAŞINA DÖN

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol