Emaneti Korumak 

Emanete ihanet etmemek, dinimizin titizlikle üzerinde durduğu ahlaki görevlerimizden biridir. Korunmak ve saklanmak amacı ile insana verilen maddi ve manevi her türlü eşya emanet sayılır. Emin olmak aynı zamanda peygamberlerin sıfatlarındandır.

Kur’anı Kerim’de; “Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder” (Nisa 58) buyurulmuştur. Bir önceki konuda belirttiğimiz hadis-i şerifte emanete hıyanet eden kimselerin ikiyüzlülüğünbelirtilerini taşıdıkları vurgulanmıştır. Emaneti inkar etmek, korumamak ya da kötüye kullanmak hep hıyanet sayılmıştır.

Para ve mal cinsinden olan emanetler, maddi emanet sınıfına girer. Bunların korunması, istendiğinde eksiksiz olarak sahiplerine geri verilmesi gerekir. Özellikle devlet malının korunmasında özel bir dikkat gösterilmelidir. Çünkü o mallarda yoksul ve yetimlerin hakları olduğu gibi, bizden sonraki kuşakların da hakarı vardır.

Allah’ın emir ve yasakları ile bize anlatılan kişi veya devlet sırları hep manevi emanetlerdendir. Bütün görevlerimiz, aklımız, sağlığımız, ailemiz ve onun her türlü güvenliği de manevi emanetlerdendir.

İçinde okuduğumuz okul, gezdiğimiz yol, dinlendiğimiz park gibi kamuya ait mallar toplumsal emanetlerdendir. Bunlara iyi bakmak ve görevlerimizi yapmak, bu emanetleri korumak demektir. Çünkü Allah;

 “Ey mü’minler, Allah’a, peygambere hainlik etmeyin. Bile bile aranızdaki emanetlere de hainlik etmeyin” (Enfal 27) buyurmuştur.

Emanete ihanet etmemek, birey ve toplum yaşamı için son derece önemli bir konudur. Aksi halde ulus ve devlet felakete sürüklenir. Güven kalmaz ve toplum zarar görür.