Yaşama ve Sağlık Hakkı
Yaşama Hakkı
İnsan yaşamı değerlidir. İslam’a göre haklı bir neden olmadıkça hiçbir şekilde bir insanın yaşamına son verilemez. Bu konuda Yüce Allah şöyle buyurur:
“Kim bir insanı öldürürse, bütün bir insanlığı öldürmüş gibidir; kim bir insanın yaşamını kurtarırsa bütün bir insanlığı kurtarmış gibidir.” (Maide 32)
İslam’da ölüm cezası (idam) var mı?
Ölüm cezasının gerekli olup olmadığı dünyada tartışmalıdır. Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde idam cezası kaldırılmıştır; Amerika başta olmak üzere bazı ülkelerde idam cezası uygulanmaktadır.
İslam dini, kendini savunma ve benzeri geçerli bir neden olmaksınız, bilerek bir insanı öldüren kişiyi idama mahkum eder.
Savaşta İnsan Öldürmek
İslam dini, maddi zenginlikler ele geçirmek, güç kazanmak amacıyla savaşılmasını meşru saymamıştır. Savaşı temelde iki nedenden dolayı caiz görmüştür:
1. Allah’ın dinini ve adaleti yeryüzüne yaymak
2. Müslümanların yaşadığı topraklara saldırı olduğunda savunma amacıyla savaşmak.
Savaş halinde, sivillerin, özellikle kendi halinde yaşayan din adamları, kadın ve çocukların öldürülmesini İslam dini yasaklamıştır.
Kan davası gütmek
Kan davası gütmek, İslam’a göre kesinlikle yasaktır. Kan davasında bir kişinin yaptığı suçun cezası, onun yakınına ödetilmektedir. Oysa suç, yalnızca işleyene aittir. Bu nedenle kan davası gütmek haramdır.
İntihar (İnsanın kendi yaşamına son vermesi)
Hangi nedenle olursa olsun, bir insanın kendi canına kıyması İslam’a göre yasaktır. İntihar eden kişi, ebedi hayatını da tehlikeye atar.
Ünitelere bağlı yaşayan birinin durumu
Komada, uzun süre ünitelere bağlı yaşayan ve kendine gelme ümidi olmayan biri, hekimlerin kararıyla cihazlardan alınabilir.
Kürtaj
Anne karnında üç ayını doldurmuş bebeğin, kendisine ve annesine ölüm riski olmadıkça herhangi bir nedenden dolayı alınması İslam’a göre haram ve günah sayılmıştır. Anne karnındaki bebeğin yapısal bozukluğunun veya bir hastalığının tespit edilmiş olması, üç ayın bitiminden itibaren kürtaj için mazeret sayılmaz. Üç ayını doldurmamış anne karnındaki bebeklerin çok gerekli bir neden olmadığı sürece aldırılması İslam’a göre haram olma riski yüksektir.
Gebeliğin Engellenmesi
İslam’a göre, gebeliğin herhangi bir tıbbi yöntemle engellenmesinin bir sakıncası bulunmamaktadır.
Sağlık Hakkı
Sağlık hakkı, insanın bedensel ve ruhsal sağlığını korumayı ve tedavi görme hakkını ifade eder. Devletin görevlerinden biri de halkın sağlığını koruyucu önlemler almak, hastalar için tedavi imkanları oluşturmaktır. Sosyal devlette, çeşitli sigorta yöntemleriyle insanların hastalık, yaşlılık ve düşkünlük dönemlerinde ihtiyaçları göz önünde bulundurulur ve buna göre önlemler alınır.
Dinimiz tedavi olmayı teşvik eder; pek çok hastalığın nedeni olan pis şeylere karşı önlem almış, temizliği imanın yarısı olarak kabul etmiştir. El, yüz temizliği, vücut temizliği, diş temizliği elbisenin ve çevrenin temizliği, İslam’da ibadet bilinciyle yapılır. Bazı dinlerde olan, her şeye boş verme, kirlilik ve dağınıklığın erdem sayılması İslam’da kesinlikle kabul edilmemiştir.
Peygamberimiz hastalandığında tedavi olmuş, insanlara tedavi olmalarını öğütlemiştir. Peygamberimiz şöyle demiştir:
“Hastalandığınızda tedavi olun; Allah şifası olmayan bir dert vermemiştir; yaşlılık hariç; çünkü onun ilacı yoktur.”
Peygamberimiz karantina yöntemlerini de teşvik etmiş ve:
“Bir yerde salgın hastalık varsa oraya girmeyin; eğer hastalık bulunan yerdeyseniz dışarı çıkmayın.” buyurmuştur.
Peygamberimizin sağlık ve tedaviyle ilgili ümmetine pek çok tavsiyeleri olmuştur. Bu tavsiyeler daha sonra “Tıbbün Nebi” adıyla bir araya toplanmıştır.