İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  LAiK DEVLET
 

Laik Devlet 

Lâiklik, dinin devlet ve yönetim işlerine karıştırılmaması, devletin de dinin işlerine karışmaması anlamına gelmektedir.

Ortaçağ Hıristiyanlık anlayışı çok katıydı ve kiliseler yoluyla kurmuş olduğu muazzam güç ve otoriteyi kaybetmemek için bilimsel araştırmalara hoş gözle bakmıyor, onların kilisenin resmî görüşüne ters açıklamalar yapmasını kendilerine yönelik bir hareket olarak algılıyordu. 1789 Fransız ihtilali ile birlikte, bilim adamları ve düşünürler, gelişmelerin önüne bir set olarak dikilen kiliseyi devre dışı bırakmak için lâikliği önerdiler.

İslam ile Hıristiyanlık arasında, bilimsel araştırmalara bakış konusunda büyük farklar vardır. İslam dini tarihin hiçbir döneminde bilimle ve bilim adamlarıyla ters düşmemiş, onları yaptıkları incelemeler yüzünden cezalandırmamıştır. Hıristiyanlık ile bilim arasında olan kavga İslam ile bilim arasında hiçbir zaman olmamıştır.

Hıristiyanlıkla İslam arasında bir başka farklılık da İslam dininin kendine ait bir hukuk sisteminin olmasıdır. Lâiklik anayasaya girinceye kadar yönetimler, aldıkları kararların İslam’a göre bir sakıncası olmadığına dair din adamlarından fetva almak zorundaydılar. Bunun anlamı şudur: Yönetimler İslam hukukuna ters bir karar alamıyorlar, dolayısıyla gayri meşru bir iş yapamıyorlardı. Yönetimlerin, kendi buyruğu altında tuttukları din adamların zorla fetva almaları tarihsel olarak doğru olmakla beraber prensipte yukarıda söylemiş olduğumuz kurallar geçerliydi.

1937 yılında yapılan değişiklikle lâiklik ilkesi anayasaya kondu ve bu tarihten sonra Meclisin veya hükümetlerin aldığı kararların İslam’a uygun olup olmadıklarına bakılması kuralı kaldırıldı. Bununla birlikte devlete ait bir kuruluş olan Diyanet İşleri Başkanlığı, Türkiye’deki din işlerinden sorumlu bir kuruluş olarak varlığını devam ettirmektedir.

Lâiklik prensip olarak devletin hiçbir dinin etkisi altına girmemeyi ve  hiçbir dini etkilememeyi savunur. Buna göre devlet, hangi dinden olursa olsun, kendi ülkesinde yaşayan insanları birer vatandaş olarak görür. Aralarında din ayrımı yapmaz, dinî farklılıklarından dolayı farklı muamelede bulunmaz.

Lâikliğin genel esaslarını şöyle sıralayabiliriz:

a) Devlet işleri hiçbir dinin kurallarına göre düzenlenemez

b) Yönetim mekanizmasında alınan kararlar, hiçbir dinin denetiminden geçmez, dine uygun olup olmadığı kontrol edilmez.

c) Devlet, vatandaşlarının dinlerine eşit uzaklıkta durur.

d) Devlet dinlere, onların ibadetlerine, toplantılarına, törenlerine, ayinlerine müdahale etmez. Çünkü bu din ve vicdan özgürlüğünü yok etmek olur.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 18. maddesi şöyle der:

“Her şahsın düşünce, vicdan ve din hürriyetine hakkı vardır. Bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyetini, dinini veya kanaatini tek başına ve topluca, açık veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle açıklama hürriyetini gerektirir.”

Bu beyanname 27 Mayıs 1949 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından kabul edilmiş ve anayasaya girmiştir.

Lâiklik ilkesi doğrultusunda hazırlanmış olan T.C. Anayasasının, temel hak ve hürriyetleri açıklayan 14. maddede din ve devlet ayrımı yapmak yasaklanmış, 24. madde de herkesin vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğu belirtilmiştir.

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol