|
|
|
BURSA ŞARKI VE TÜRKÜLERİ
BURSA TÜRKÜSÜ
ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM
Zeytinyağlı yiyemem aman
Basmada fistan giyemem aman
Senin gibi cahile
Ben Efendim diyemem aman
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerlerde
Kara üzüm asması
Yeşil olur yazması
Ben yarimden ayrılmam
Kara yazı yazması
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde
Asmadan üzüm aldım
Sapını uzun aldım
Verin benim yarimi
Annemden izin aldım
Kaldım duman içi dağlarda
Sevgili yarim nerelerde
BURSA MANİLERİ
Çayda çanak kırılmış
Kız oğlana vurulmuş
Oğlan almam dedikçe
Kız boynuna sarılmış
Coştum coştum duruldum
Kız peşinden yoruldum
Gayri senden vazgeçtim
Ben ablana vuruldum
Emek verip derdiğim
Askere gönderdiğim
Gayri dayanamıyom
Tez gel gönül verdiğim
Sepet sepet üzüm var
Bende sende gözüm var
Senden başkası haramdır
Dünya ahret sözüm var
Pınara desti koydum
Damla damla olacak
Benim sevdiğim oğlan
Başöğretmen olacak
BURSA ŞARKISI
Yeşil Bursa'nın gülüsün
Yeşil Bursa'nın gülüsün
Gönlümün bülbülüsün
Seni candan severim
Sen benimsin, ömrümsün
Aman canım Bursalı
Gel kaçalım bu Salı
Yeniyol'un güzeli
Kaçma benden gel beri
Aşkınla ben yanarım
Seni sevdim seveli
Aman canım Bursalı
Gel kaçalım bu Salı
Gel üzme artık beni
Bekler gördüm hep seni
Güzelsin sen canımsın
Bursa'nın tek gülüsün
Aman canım Bursalı
Gel kaçalım bu Salı
BURSA ŞİİRİ
Bursa'da Akşam
Bu gün de sonbahardan süzülüp doğdu akşam
Dağların yere indi koyu serin gölgesi.
Uludağ etekleri al ipekten bu akşam
Düştü yeşil ovaya kubbelerin gölgesi.
Ufuklarda bu akşam ne sis var, ne bulut var
Selvilerin içinde bir alev Emir Sultan.
İçten dualar gibi geçiyor sanki rüzgar
Bir ilahi adaya benzeyen Yıldırım'dan.
Orada ince yollar gölgeleniyor işte
Karşıdan renk içinde solgun ay görünüyor.
Güneşin son nurundan bir damlacık içmiş de
Şu karşıki kulübe bir saray görünüyor.
Gözlerine vurunca kubbelerin gölgesi
Öz cenneti gönlümle seyrettim ben bu akşam.
Göklerde ne bir nefes, ne de bir kanat sesi
Uludağ etekleri al ipekten bu akşam...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|