İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  iSLAM DUSUNCESiNDE YORUM BiCiMLERi
 


İslam düşüncesinde yorum biçimleri

Din anlayışındaki farklılıklar, çeşitli adlar altında grupların oluşmasına neden olmuştur. Bu gruplar zaman içinde büyümüş, dünyanın birçok yerinde yaşayan insanları etkisine almış, büyük akımlar haline gelmiştir. Şimdi bu gruplaşmalardan bazılarını görelim:

a.      Mezhepler

Mezhep, aslında, tutulan yol demektir. Ancak mezhep dediğimizde dini anlama ve uygulamada ortaya konan görüşlerin belirli insanların öncülüğünde zamanla yaygınlaşması sonucu ortaya çıkan ekoldür. Mezhepleri iki ana gruba ayırabiliriz: Birincisi itikâdî (inançlara dayalı) mezhepler, ikincisi, fıkhî mezhepler.

İtikâdî mezhepler İslam inançları konusunda ortaya çıkan ekollerdir. İslam’da belli başlı itikâdi mezhepler şunlardır: Kaderiye, Mürcie, Mutezile, Eş’arilik-Maturidilik, Selefilik, Bahailik, Kadıyanilik.

Fıkhî mezhepler ise İslam’ın ibadet ve muamelât konusunda uygulamaların nasıl olacağına dair ortaya çıkan ekollerdir. Bunlar içinde belli başlı mezhepler şunlardır: Ehli Sünnet içindeki dört mezhep olan Hanefîlik, Hanbelîlik, Şafiîlik ve Malikîlik. Ehli Sünnetin dışında Zahirîlik, Caferîlik.

Daha önce de söylediğimiz gibi İslam’da mezhepler arasındaki ihtilaflar az ve yüzeyseldir. Allah’ın birliği, ahiret, melekler, kitaplar gibi temel inançlarda tam bir ittifak vardır. Bunun yanı sıra namaz, oruç, zekat gibi ibadetlerin farzlığı konusunda da mezhepler arasında bir tartışma mevcut değildir. İslam’ın bozulmamış bir kitaba sahip olması, Müslümanlar arasında görüş ayrılıklarının çoğalmasına ve derinleşmesine engel olmuştur.

b.      Tarikatlar

Tarikat de gidilen yol anlamına gelir ancak bununla daha çok tasavvufî eğilimlerde takip edilen yol kastedilir.

Fıkhî mezhepler ibadet ve muamelatların şekil ve şartları kısmıyla ilgilenir. Örneğin: Oruç kimlere farzdır? Namazı bozan şeyler nelerdir? Hac ibadetinin şartları nelerdir gibi. Ancak bu ibadetlerin bir de mana boyutu vardır. Neden oruç tutuyoruz? Orucun davranışlarımıza olumlu etkileri nelerdir? Namazdaki duaların ve hareketlerin derin anlamları nelerdir gibi. İşte bu ikinci kısım sorularla tasavvuf ilgilenir. Tasavvufun amacı sadece bilgi vermek değil, İslam’ın amaçladığı noktaya ulaşabilmek için insanı eğitmek, onun niyetini, ahlâkını, düşüncesini, inancını saflaştırmaktır.

c. Cemaatler

Tarikatların mekanı olan tekke ve zaviyelerin kapatılmasından sonra daha değişik bir dinî gruplaşma biçimi ortaya çıktı: Cemaatler. Bir din aliminin bir camide verdiği vaazlara devam eden insanlar, zaman içinde o alime bağlanır, ona büyük saygı duymaya başlarlar. O alim, sadece vaaz vermekle kalmaz, insanları ziyaret eder, onların dertlerini dinler, ihtiyaçlarını tanıdıkları vasıtasıyla karşılar. Bu ilgi zamanla büyür ve o kişi etrafında büyük bir grup oluşur. Artık bir cemaat ortaya çıkmıştır.

Cemaat içindeki yardımlaşma, karşılıklı sevgi ve saygı, tarikatların metotlarından da istifade edilerek yoğunlaştırılır. Cemaatler, insanların temel ihtiyaçları, eğitim giderleri, barınma gibi problemler üzerine eğilir ve bu konularda yardımcı olmaya çalışırlar. Cemaatler çok sayıda okul ve öğrenci yurdu açmış, yoksul insanların eğitilmesinde öncülük etmiştir. Bu yönüyle cemaatleri sivil toplum kuruluşları olarak görebiliriz.

Ülkemizde sadece Müslümanlar değil, Yahudi, Hıristiyan cemaatler de çeşitli faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Dinlerin yanı sıra bazı meslek kuruluşları da gizli ya da açık bir şekilde cemaat çalışması yapmaktadırlar.

İnançla İlgili Yorumlar

İslam dini iki bölümde incelenir.

a. İnançlar (İtikat / itikad)

b. İbadetler ve muameleler (İbadat / muamelat)

İnançlar denildiğinde başta imanın altı şartı olmak üzere İslam dininin inanç esasları anlaşılır. İslam’da mezhepler arasındaki ihtilaflar az ve yüzeyseldir. Allah’ın birliği, ahiret, melekler, kitaplar gibi temel inançlarda tam bir ittifak vardır. Ancak detaylara inildiğinde yorum farklılıkları artar.

Örneğin bütün Müslüman alimler, Allah'ın birliği konusunda ortak inanca sahiptir ama, örneğin Alah'ın cennette görülüp görülmeyeceği konusunda Sünnilik ile Mutezile mezhebi arasında anlaşmazlık çıkmıştır. Sünnilik, Allah'ın cennette görüleceğini savunurken, Mutezile mezhebi, Allah'ın hiçbir zaman görülemeyeceğini iddia eder. Her iki mezhebin de kendilerine göre kanıtları vardır. Pratik açıdan hiçbir yarar sağlamayacak bu tartışma, eski dönemde çok tartışılmıştır.

Bir başka örnek, velayet meselesidir. Velayet, kelimesi Allah'ın dostluğu anlamına gelse de, aslında onunla toplumun liderliği kastedilir. Şiilik mezhebi Hz. Ali ve soyunun velayet hakkı olduğunu iddia eder ve bu konuyu inanç ilkelerinden biri sayar; diğerleri bunu kabul etmez.

Bu yorum farklılıkları kendiliğinden ortaya çıkmamıştır. Başka dillerden çevirilen eserler, sosyal ve siyasi gelişmeler, iktidar çekişmeleri, farklı yorumların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yorum faklılıklarını ortaya çıkaran nedenler zamanla kaybolmuş veya değişmiş olmasına rağmen, geçmişin izleri toplumda hâlâ devam etmektedir.

Fıkhi Yorumlar

Fıkhî Mezhep nedir?

Fıkhî mezhepler İslam’ın ibadet ve muamelât (günlük işlerle ilgili kurallar) konusunda uygulamaların nasıl olacağına dair ortaya çıkan ekollerdir. Bunlar içinde belli başlı mezhepler şunlardır: Ehli Sünnet mezhebi içinde dört mezhep yaygınlaşmıştır. Bunlar: Hanefîlik, Hanbelîlik, Şafiîlik ve Malikîlik'tir. Şiilik mezhebinde ameli mezhep olarak Caferilik yaygındır.

Fıkhî Mezhepler nasıl ortaya çıktı?

Peygamberimizin vefatından sonra Müslümanlar İslam hakkındaki bilgileri, Peygamberimizin alim sahabilerinden öğrenmeye başladılar. Sahabilerin bir bölümü hâlâ Medine'de yaşamaya devam ediyordu ama onların çoğunluğu diğer şehirlere göçmüştü. Alim sahabilerden herbiri, Peygamberimizden öğrendiği İslam'ı, çevresindekilere öğretiyorlardı. Her bir sahabi, kendisine sorulan sorulara Peygamberimizden öğrendği gibi cevap vermeye çalışıyor, eğer bu konuda Peygamberimizden bir örnek bilmiyorsa, kendi din anlayışına göre cevaplandırıyordu. Her insanın algılayışının ve yorumunun farklı olabileceğini daha önce öğrenmiştik. Bunun yanı sıra değişik şehirlerde yaşayan insanların kendilerine özgü örf ve adetleri vardı. Zaman içinde ayrıntı konularda Müslüman şehirler arasında farklı yorumlar ortaya çıktı.

İslam'ı öğreten sahabilerin etrafında öğrencileri vardı. Bu öğrenciler, öğrendikleri bilgileri yaymaya devam ettiler. Aradan zaman geçti onlar da alim olup öğrenci yetiştirmeye başladılar. Kuşaklar sonra fıkhî mezhepler oluşmuş oldu.

Fıkhî Mezhepler Arasındaki Farklılıklara Örnekler:

  • Şafii mezhebine göre, birinin eli vb. kanarsa abdesti bozulmaz. Hanefi mezhebine göre bozulur.
  • Hanbeli mezhebine göre namazda ilk tekbiri getirdikten sonra eller bağlanmaz.
  • Şafii mezhebine göre namazda rükua giderken ilk tekbirde olduğu gibi eller kaldırılır.
  • Şafii mezhebinde vitir namazı Hanefilerin kıldığı gibi kılınmaz.
  • Şafii mezhebinde sabah namazının farzında eller açılarak dua edilir.
  • Şafii mezhebinde Ettehiyatü duası okunurken, şehadet kısmında sağ elin işaret parmağı yukarı kaldırılır.

Görüldüğü gibi mezhepler arasındaki farklılıklar ayrıntı konulardadır ve çoğunlukla sünnetlerdedir. Peygamberimiz, Müslümanlara kolaylık olması için, ayrıntı konularda, farklı zamanlarda farklı uygulamalarda bulunmuştur.

Tasavvufi Yorumlar

Tarih içinde bazı Müslümanlar İslam’ın sembolik ve mistik yönüne ağırlık vermiş ve İslam’ı bu boyuttan değerlendirmiş, böylece insanları bu gün de cezbeden tasavvuf ortaya çıkmıştır. Tasavvufi anlayışlar, farklı tarikatların ortaya çıkmasına neden olmuştur.

Tarikat, gidilen yol anlamına gelir ancak bununla daha çok tasavvufî eğilimlerde takip edilen yol kastedilir.

Fıkhî mezhepler ibadet ve muamelatların şekil ve şartları kısmıyla ilgilenir. Örneğin: Oruç kimlere farzdır? Namazı bozan şeyler nelerdir? Hac ibadetinin şartları nelerdir gibi. Ancak bu ibadetlerin bir de mânâ boyutu vardır. Neden oruç tutuyoruz? Orucun davranışlarımıza olumlu etkileri nelerdir? Namazdaki duaların ve hareketlerin derin anlamları nelerdir gibi. İşte bu ikinci kısım sorularla tasavvuf ilgilenir. Tasavvufun amacı sadece bilgi vermek değil, İslam’ın amaçladığı noktaya ulaşabilmek için insanı eğitmek, onun niyetini, ahlâkını, düşüncesini, inancını saflaştırmaktır. Tarih içinde bu yolda yürüyen büyük tasavvufçular çıkmış, kendi meşreplerine ve tarzlarına göre tasavvuf anlayışı ve yöntemler belirlemişler bunlar da zaman içinde tarikatlar adı altında ekolleşmiştir.

Geleneksel toplum örgütlenmesinde tarikatlar önemli rol üstlenmişler, esnaf, işçi, çiftçi vb. meslekler, aldıkları tarikat terbiyesiyle büyük teşkilatlar gibi organize olmuşlardır. Müslüman toplum örgütlenmesi tarikatlarla gerçekleştiğinden hiçbir tarikata üye olmayan kişilere şüpheyle bakılmış, hoş görülmemiştir.

Zamanla modern toplum örgütlenmesi Müslüman toplumlarda yaygınlaştığından tarikatlar da eski etkisini kaybetmişlerdir.

Ne yazık ki tarih içinde tarikat adı altında İslam’ın asla onaylamayacağı gruplaşmalar da meydana gelmiş, bunlar insanları yanlış yönlendirmişler ve yararları bir tarafa, pek çok zararları olmuştur. Bu yüzden İslam alimleri insanların din hakkında sağlam bilgi sahibi olmadan tarikatlara bağlanmalarını hoş görmemişlerdir.

Ülkemizde de yaygın olan belli başlı tarikatlar şunlardır: Nakşibendîlik, Kadirîlik, Rufâîlik, Alevilik-Bektaşilik

Yesevilik

Yesevilik İslam'da kadın-erkek denkliğini yaşatan Bektaşiliğin de beslendiği tasavvuf yolu ve ilk Türk tarikatı.

Kadirilik

Kadirilik, Abdülkâdir-i Geylânî'ye (ö. 561/1165-66) nisbet edilen İslâm dünyasının ilk ve en yaygın tarikatın adıdır.

Nakşibendilik

Nakşibendilik, Bahâuddin Nakşibend Muhammed b. Muhammed el-Buhârî'ye (ö. 718/1318) nispet edilen tarikatın adıdır.

Mevlevilik

Mevlevîlik   13. yüzyılda yaşamış Mevlana Celaleddin Rumi'nin görüşleri ve tasavvufî düşünceleri üzerine, kendisinin ölümünün ardından gelişen tarikat

Alevilik

Alevîlik, Türkiye’de Sünnîlik’ten sonra en fazla mensûba sahip olan İslâmî bir i’tikadî düşünce ekolü (mezhebi) ve tarikâtıdır.Bektaşilik

Adını Türk düşünürü Hacı Bektâşî Velî'den alan Anadolu'da XIII. yüzyılda kurulan bir Türk tarikatının adıdır.

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol