İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  LAiKLiK
 


Laiklik

Laisizm veya Laiklik (Fransızca: Laïcité), devlet yönetiminde herhangi bir dinin referans alınmamasını ve devletin dinler karşısında tarafsız olmasını savunan prensiptir. Fransızca'dan Türkçe'ye geçmiş olan "laik" sözcüğü, "din adamı olmayan kimse; din adamı dışında kalan halk" anlamına gelen Latince "laicus" sözcüğünden gelmektedir. Roma döneminde din adamlarına "Clerici" din adamı olmayanlara da "Laici" adı veriliyordu.

Laiklik İlkesinin Özellikleri Nelerdir?

 Lâiklik; Lâik kelimesi latince-laicus- aslından alınmış Fransızca bir kelimedir. Fransızca'da -laic, laique- şeklinde kullanılmıştır. Manası ise ruhanî olmayan kimse, dinî olmayan şey, fikir, müessese, prensip demektir. Katolik dünyasında din adamlarından meydana gelen ruhaniler sınıfına -Clerge- adı verilmiş, bu sınıfa dahil olmayan Hristiyanlara ise -laic- denilmiştir.

Lâik olma, "dünya işlerinin,din işlerinden, dini otoriteden ayrı olarak ele alma" şekliyle tarif edilmektedir. Bugün hukukî manada lâiklik; devlet ile din işlerinin ayrılığı, devletin vicdan hürriyetinin gerçekleşmesinde tarafsız kalmasıdır. Değişik bir ifadeyle; devletin Allah ile kul arasından çekilmesi ve dinin de devlet işlerine karışmaması yani akıl ile imanın yetki alanlarının birbirinden ayrılmasıdır.

Lâiklik kelimesi bize ilk defa Meşrutiyet dönemine "lâdini", "lâruhbani" şekliyle girmiş ve kullanılmıştır. Ancak lâik kelimesi ifade edilmeksizin bu anlayışın bugünkü modern manada olmasa da Türklerde mevcut olduğu söylenebilir. Günümüzdeki lâik kelimesinin ifade ettiği modern manaya kavuşması,Tanzimat'la birlikte başlar. Gülhane Hattı Hümayunu'nda din ve mezhep hürriyeti öngörülmüş, 1876 "Kanun-i Esasi"nin on birinci maddesiyle lâikliğe doğru yöneliş, anayasa teminatı altına alınmıştır. 1909 tarihli Kanun-u Esasi ile bu durum aynı şekilde muhafaza edilmiştir. Yeni Türk Devleti.1921 tarihli "Teşkilât-ı Esasiye Kanunu"nda millî hâkimiyet ilkesi ön plânda tutulmak suretiyle lâiklik anlayışının gerçekleşmesinde bir adım daha atılmıştır. Nihayet gerek Osmanlı Devleti anayasalarında,gerekse yeni Türk Devleti'nin 1921,1924 anayasalarında mevcudiyetini muhafaza eden "devletin dini İslâm'dır" ibaresi 10 Nisan 1928 tarihli 1222 sayılı kanunla yapılan bir anayasa değişikliği ile kaldırılmış, 5 Şubat 1937 tarih ve 3115 sayılı kanunla "lâiklik" bir anayasa ilkesi olarak yerini almıştır.

Atatürk'ün gerçekleştirdiği inkılâpların temelini teşkil eden lâiklik, Türk milletinin maddî, manevî ve fikrî yapısını modernleştirme istikametine yöneltmiştir.

Lâiklik prensibi,kongreler döneminden itibaren ortaya çıkan Millî hâkimiyet prensibinin normal bir gereği olarak yeni Türk Devletinin temel prensipleri arasında yerini almıştır.

Atatürk'e göre din bir vicdan meselesidir. Dine saygı, inanan kişinin haklarına saygının bir sonucudur. Buna en güzel delil Atatürk'ün şu sözleridir; "Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz".

Türkiye'de devletin lâikleştirilmesi, toplum hayatında lâik değerlere yer verilmesi dinin, devlet hayatında siyasî bir fonksiyon ifa etmesine kesin olarak son verme şeklinde görülmüştür. Siyasî, sosyal, hukukî ve ekonomik zorunluluğun sonucu olan lâiklik, bu nedenle devlet idaresi ile birlikte hukuk, eğitim, dil alanlarını da kapsar.

"Bizim dinimiz en makul ve en tabiî bir dindir. Ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dinin tabiî olması için akla,fenne,ilme ve mantığa tetabuk etmesi lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen mutabıktır".

Atatürk'ün din ve lâiklik anlayışında, millet sevgisi ile birlikte dinine saygılı olma hasletini de görmekteyiz. Onun gerçekleştirdiği Türk inkılâbında lâiklik din aleyhtarlığı şeklinde değil, toplum hayatında din hürriyetinin, serbest düşüncenin güvenilir bir teminatı olarak düşünülmelidir.

Laiklik ilkesinin Türk toplumuna sağladığı faydalar

 

Atatürk’ün laiklik ilkesinin Türk toplumuna sağladığı yararların başında, din ve vicdan özgürlüğünün güvence altına alınması, din ve mezhep ayrımı yapılmaksızın bütün yurttaşların kanun önünde eşit sayılmasıyla oluşan barış ve huzur ortamı gelir.

 

Laiklik ilkesiyle, her bireyin kanun önünde eşit sayılması, aynı hak ve özgürlüklere sahip olunması, ulusal birlikteliğin sağlanması önündeki engeller kaldırılmış, ulusal bilinç güçlendirilmiştir. Türk toplumu, laiklik ilkesinin uygulanmasıyla egemenliği de kendi ellerine almış, geleceğini kendi iradesiyle belirlemeye başlamıştır.

 

Laikliğe göre egemenliğin kaynağı bir kişi yada din adamlarında değil, sadece halktadır. Egemenliğin ulusa ait olması da laikliğin uygulanması sayesindedir. Laikliğin uygulanmasıyla, değişimin ve çağdaşlaşmanın da önü açılmıştır. Türk inkılabının temeli olarak kabul edilen laiklik ilkesi ile, din ve mezhep farklılıkları ortadan kaldırılarak, milli birlik ve beraberlik duygusu güçlendirilmiştir.

 

Yargı önünde bütün vatandaşlar eşit hale getirilerek hukuk birliği sağlanmıştır. Toplum hayatında hoşgörü ortamı oluşturulmuştur.

 

Laiklik ile Türkiye Cumhuriyeti, çağdaşlaşma yolunda hızla ilerlemeye başlamıştır. Dine en gerçekçi yaklaşım olduğu için, dini özgürlüğe laiklik ilkesi ile kavuşulmuştur. Yine laik ortamın oluşması ile Türk demokrasi hayatında da olumlu gelişmeler sağlanmıştır.

 

Laiklik İlkesinin Getirdiği Yenilikler
1.Saltanatın kaldırılması
2.Halifeliğin kaldırılması
3.Şeriyye ve Evkaf Vekaleti-nin (bakanlığının) kaldırılarak yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğünün kurulması
4.Eğitim - öğretimin birleştirilmesi ve medreselerin kapatılması
5.Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması
6.İbadet yerlerinin dışında dinsel kıyafet, sembol ve işaretlerle dolaşılmasının yasaklanması
7.Yabancı okullarda ders kitaplarındaki dinsel sembol ve işaretlerin kaldırılması
8.Ekonomi, hukuk, eğitim ve sosyal yaşam gibi her alanda dinden kaynaklanan uygulamalara son verilmesi
9.Medeni Kanunun kabul edilmesi
10.1928-de anayasadan -Türkiye Cumhuriyeti Devletinin dini İslamdır.- maddesinin çıkarılması
11.1937de laiklik ilkesinin anayasaya girmesi

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol