İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  19 ON DOKUZ YUZYILDA ISLAHAT HAREKETLERi
 


19. YÜZYILDA YAPILAN YENİLİKLER ve DEMOKRATİKLEŞME ÇABALARI
19. yüzyılda Osmanlılar batıyı daha iyi anlamaya ve daha köklü ıslahatlar yapmaya çalıştılar. Bu ıslahatlar üzerinde özellikle Fransız İhtilali'nin sonuçları etkili oldu.

1. II. Mahmut Döneminde Yapılan Yenilikler
II. Mahmut'un ilk yıllarında Alemdar Mustafa Paşa, yeniliklere destek bulmak için âyanlarla Sened-i İttifak Antlaşması’nı yaptı (İlk kez hükümdarın yetkilerinde kısıtlama olmuştur). Nizam-ı Cedit ordusuna benzeyen Sekbanı Cedit ordusunu kurdu. Ancak bir yeniçeri isyanı sonunda Alemdar öldürüldü. Sekbanı Cedit Ocağı da kaldırıldı.
II. Mahmut Eşkinci Ocağı adıyla yeni bir ordu daha kurdu. Ancak, bu ordu da yeniçerilerin tepkisi sonucu kaldırıldı.
II. Mahmut yenilikler konusunda iyice hazırlandı. Yeniçerilere karşı topçu ocakları ile halkı ve ulemayı yanına çekti. 1826'da Yeniçeri Ocağı'nı kaldırarak (Vakayı Hayriye) yeniliklerin önündeki en önemli engeli ortadan kaldırdı. Bundan sonra yenilikler hızlandı.

a. Askeri Alanda Yapılan Yenilikler
• Yeniçeri Ocağı kaldırıldı. Yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediye adıyla yeni bir ocak kuruldu. Orduya subay yetiştirmek amacıyla Harp Okulu açıldı. Avrupa'dan subay ve uzmanlar getirildi.

b. İdari ve Sosyal Alanda Yapılan Yenilikler
• Divan örgütü kaldırılarak yerine bakanlıklar (nazırlıklar) kuruldu. Yenilikler için askeri, adli ve idari meclisler oluşturuldu.
• Valiler doğrudan merkezden atandı. Köy ve mahalle için muhtarlıklar kuruldu.
• Memurlara rütbe ve nişan verildi, dahiliye (iç işleri), ve hariciye (dış işleri) olarak ikiye ayrılıp maaş bağlandı. Ceket, pantolon ve fes giyme zorunluluğu getirildi.
• Askeri ve mali amaçlı olarak ilk nüfus sayımı yapıldı.
• Polis teşkilatı ile posta teşkilatı kuruldu.
• Müsadere usûlü (devletin kişilerin mallarına el koyması) kaldırılıp özel mülkiyet güvenceye alındı.
• Takvim-i Vekayi adıyla ilk resmi gazete çıkarıldı.

c. Eğitim ve Sağlık Alanında Yapılan Yenilikler
• İstanbul'da ilköğretim zorunlu oldu.
• Rüştiye (ortaokul) okulları açıldı. Ayrıca devlet memuru yetiştirmek için okul açıldı.
• Avrupa'ya öğrenci gönderildi. Tercüme odası kuruldu. Yabancı dil öğreten okul açıldı.
• Askeri tıp okulu açıldı. Karantina tedbirleri alındı.

2. Tanzimat ve Islahat Fermanları
II. Mahmut'un yerine geçen oğlu I. Abdülmecit yenilikleri devam ettirmek istiyordu. Bu amaçla Mustafa Reşit Paşa'yı sadrazamlığa getirdi.
Mustafa Reşit Paşa yapılacak yeniliklerin esaslarını belirleyen Tanzimat Fermanı’nı ilan etti. Tanzimat Fermanı ile;
• Bütün vatandaşların can, mal, namus güvenliği devlet tarafından sağlanacak,
• Herkesten gelirine göre vergi alınacak,
• Askerlik vatan görevi olacak ve belli bir düzene konacak,
• Mahkemeler halka açık olacak ve hiç kimse yargılanmadan cezalandırılmayacaktı.
Fermanın ilanından sonra, içeriğine uygun olarak, devlet yönetimi, maliye, adliye ve askerlikle ilgili kanunlar hazırlandı. Islahatlar yapıldı. Tanzimat Fermanı ile;
• Padişahın yetkileri kısıtlandı. Kanun üstünlüğü ilkesi kabul edildi. Demokratikleşme hızlandı.
• Toplumunda eşitliğin, birlik ve bütünlüğün sağlanması hedeflendi.
• Mısır sorunu ve Boğazlar konusunda Avrupa devletlerinin desteği sağlanmaya çalışıldı.
• Azınlık isyanlarının önlenmesi ve Avrupa devletlerinin Osmanlı iç işlerine karışması engellenmek istendi.
Ancak başarılı olunmadığı gibi bu sorunları daha da arttırdı.

Islahat Fermanı
Tanzimat Fermanı'nın eksikliklerini gidermek amacıyla hazırlandı. Ferman Paris Konferansı sırasında yayınlandı. Buna göre;
• Hristiyanların devlet memuru olabilmesi, devlet okullarında okuyabilmesi kabul edildi. Azınlıklara kilise ve okul açma izni verildi.
• Azınlıklar askerlik görevini para (bedel) ödeyerek yapabilecekti.
Islahat Fermanı ile Avrupalıların, Osmanlı iç işlerine karışması engellenmek istenmiştir. Ayrıca toplumda eşitliği sağlamak, azınlıkları devlet yönetimine ısındırmak hedeflenmiştir. Ancak istenilen sonuç alınamamış, üstelik azınlıklar Müslümanlardan daha ayrıcalıklı hale gelmiştir.

3. I. ve II. Meşrutiyet
I. Meşrutiyet;
Tanzimat ve Islahat Fermanları Osmanlı Devleti'ndeki sorunları çözmeye yetmedi. Azınlıklar yeni hak talepleriyle isyan etmeye devam ettiler. Namık Kemal, Ziya Paşa gibi aydınların başını çektiği Jön Türkler (Genç Osmanlılar) ülkenin ancak meşrutiyet yönetimi ile kurtulacağına inanıyorlardı.
Onlara göre; demokratik meclisler oluşturulmalı, halk seçeceği temsilciler aracılığıyla yönetime katılmalı, padişahın yetkileri kısıtlanmalı, toplumda din, dil, ırk ayrımı yapılmamalıydı.
Genç Osmanlı aydınları bazı subayların da desteğini alarak Meşrutiyeti ilan edeceğine dair söz veren II. Abdülhamit'in tahta çıkmasını sağladılar (1876).
II. Abdülhamit, Mithat Paşa'yı sadrazamlığa getirdi. Mithat Paşa başkanlığında oluşturulan bir kurul önce bir anayasa (Kanuni Esasi) hazırladı. Ve Meşrutiyet ilan edildi. 1876'da I. Meşrutiyet dönemi başladı. Anayasaya göre;
• Meclisi açma ve kapama yetkisi padişaha ait olacaktı.
• Halkın seçeceği vekillerden oluşacak bir Mebuslar Meclisi ile, padişahın seçeceği kişilerden oluşacak, Âyan Meclisi oluşturulacak, yasama yetkisi bu meclislerde olacaktı.
• Yasalar padişah tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecekti.

I. Meşrutiyet’in îlanı ile;
• Halk ilk kez yönetime katılma hakkı elde etti. Padişahın yetkilerinde kısıtlanmalar oldu.
• Osmanlı Devleti ve Türk tarihinin ilk anayasası yapıldı.
Buna rağmen yasaların padişah tarafından onaylanırsa yürürlüğe girecek olması, padişahın meclisi açma ve kapama yetkisinin olması, tam demokrasiye geçişi engellemiştir.

II. Meşrutiyet
II. Abdülhamit meşrutiyet yanlısı değildi. 1877-1878 Osmanlı - Rus Savaşı'nı bahane ederek meclisi kapattı ve baskıcı bir yönetim uygulamaya başladı.
Buna rağmen genç Türk aydınları mücadelelerine devam ettiler. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ni kurdular. Özellikle genç subaylar arasında taraftar bulan İttihat ve Terakkiciler Balkanlardaki karışıklıkların artması ve Avrupa devletlerinin yeni isteklerde bulunması üzerine Makedonya'da ayaklanma başlattılar.
II. Abdülhamit Kanuni Esasi'yi yeniden yürürlüğe koydu. Böylece II. Meşrutiyet dönemi başladı. Seçimler yapıldı. Meclis çalışmalarına yeniden başladı.
II. Meşrutiyet'in ilanından bir süre sonra meşrutiyet karşıtları İstanbul'da büyük bir isyan çıkardılar. 31 Mart Olayı olarak bilinen isyan, Selanik'te oluşturulan Hareket Ordusu tarafından bastırıldı. Bütün bu karışıklıklar sırasında,
• Bulgaristan bağımsızlığını ilan etti.
• Girit Yunanistan'a bağlandı.
• Avusturya, Bosna - Hersek'i resmen topraklarına kattığını ilan etti.


Ekonomi Alanında Yapılan Yenilikler

-Yol yapımına önem verildi.
-Çuha fabrikası kuruldu.
-Tımar sistemi kaldırıldı.
-Gümrük kolaylıkları sağlandı.

1838'de İngiltere ile Osmanlı Devleti ticari anlaşma niteliği taşıyan Balta Limanı Antlaşması'nı yaptılar.Bu antlaşma ile İngiltere Osmanlı üzerindeki ekonomik çıkarlarını arttırdı.

19.yüzyılda buharla çalışan makinaların imali ile üretimde büyük bir patlama meydana gelmiş ve bunu takiben elektrik ve petrolün kullanılması bu gelişmeyi daha da hızlandırmıştır. Buhar gücünün, elektrik ve petrolün kullanımı ile batı ekonomilerinde büyük bir gelişme meydana gelmiştir. Batıda ki bu gelişmelere ayak uyduramayan Osmanlı Devleti'nin ekonomisi, batıdan sanayi -maddeleri satın alarak .gıda maddesi satmaktan başka bir şey yapamamıştır.
Batıda bütün bu gelişmeler meydana gelirken, Osmanlı Devleti'nde süregelen savaşlar devletin maliyesinde bir çok karışıklıklar meydana gelmiştir. Vergilerin tahsilinde düzensizlik ve karışıklık, basit bütçe gelirlerinin yetersizliği, bütün kamu hizmetlerinin karşılanamaması, bir taraftan sıkışan ve bu yüzden geçici acil çarelere başvuran hazinenin telaşı ve şaşkınlığı ülkenin başına önemli dertler açmaktan geri kalmamıştır (Velay, 1978; 24-25).
1825 yılında Yeniçerilerin imha edilmesi ve Yeniçeri ocağının kapatılması devletin siyasi ve mali bakımdan kalkınacağı ümidini uyandırmıştı. Ancak birbirini takip eden isyanlar ve savaşlar bu ümitleri boşa çıkarmıştı.
Edirne Barış Anlaşmasının şartları, Osmanlı Devleti için çok ağırdı. Rus sarayına gönderilen bir heyet bu şartlardan önemli bir kısmının hafifletilmesini temin etmiştir. Bilahare, çarın müsamahası sayesinde, harp tazminatı 1836tda tasfiye edildi (Morawitz, 1978; 13).
1839 yılında Abdülmecit'in tahta geçtiği zamanlarda mali reform uygulamaya konulmaya çalışılmışsa da devlet bütçesinin bulunmayışı yüzünden, hesapsız harcamaların meydana getirdiği 1844 ve 1851 yıllarındaki mali bunalımlar, devlet gelir ve giderleri arasındaki dengeyi altüst etmiştir. 1851-1852 yıllarındaki büyük mali bunalım dolayısıyla hazırlanan bir lahiya da devlet masraflarının sürekli şekilde artışına karşılık gelirlerin tahsilinde çekilen büyük güçlükler ve tahakkuk ettirilen vergilerin mükelleflerden tahsil edilmemesi yüzünden her yıl biriken alacak bakiyelerinin çoğalmasından ve, ödenemeyen borç miktarının da yıllık varidatı aşmış bulunmasından söz edilmektedir (Sayar, 1977; 187-188).
Öte yandan yabancı tüccarlara. ticaret ve ekonomi alanında, kapitülasyonlarla verilen imtiyazlar, onlara Türk tüccarlarının karşısında bir üstünlük sağlamaktaydı.
Olaylar, kapitülasyonların dinsel, siyasal, yasal ve ekonomik şartlarının Türk ekonomisinin zayıflamasına köklü etkiler yaptığını göstermektedir. Kapitülasyonların ekonomik şartlarına ve hükümlerine göre, yabancılar serbestçe mal ithal ve ihraç ediyor, serbest dış ve iç ticaret yapıyor, yabancı gemiler Türk limanlarına serbestçe mal taşıyor, bir limandan ötekine serbestçe dolaşıyor, gümrük vergilerini kendilerine uygun, ama ülkeye a_r gelen şartlara bağlıyordu (Nebioğlu, 1986; 29).

 

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol