İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Sabar Devleti
 


SABAR  DEVLETİ

Sabar Adı

M. 5.-6. yüzyıllarda Batı Sibirya ile Kafkaslar'ın kuzey bölgesinde mühim tarihîrol oynadığı, çeşitli yabancı kaynaklardaki dağınık bilgilerin yardımı iletesbit edilebilen Türk topluluğu Bizans tarihlerinde Sabar, Sabir, Savir; Ermeni, Süryanî, İslam kaynaklarındasırasıyla Savır, Sabr, S(a)bir, Sibir vb. olarak adlandırılmaktadır. Sabarların İslav veya Moğol yahut Fin-Ugor menşeliolduklarına dair iddialar eskimiş ve bugün onların Türk olduğu gerek taşıdıklarıad, gerek tarihî ve kültürel durumlariyle anlaşılmıştır.

Çeşitli dillerdeki ses değişmeleri neticesinde farklı şekillerde görülenadlarının esasını teşkil eden ve ancak Türkçe ile açıklanabilen Sabar kelimesi "sab+ar" (=sap-ar=sapmak,fiiline+ar ekinin ilavesiyle. Başka örnekler: Kazar, Bulgar, Kabar vb.)'dan meydanagelmiş olup "Sapan, yol değiştiren, başıboş kalan, serbest"manasındadır ve Türklerde ad verme usulüne uygundur. Ayrıca Sabarlara ait şahısadları da Türkçe'dir: Balak, İlig-er, Bo-arık =Buğ-arık vb.

Sabarların Eski Tarihi 

Sabarların erkentarihleri iyi bilinmiyor. Adlarının gösterdiği gibi, herhangi bir ana kütledenkopmaları bahis konusu ise, onların, asıl yurtları gibi görünen Tanrı Dağlarınınbatısı - İli nehri sahasında iken Asya büyük Hun imparatorluğuna bağlıtopluluklardan biri olmaları icabeder. Sabarlara ait ilk kesin bilgi, 461-465yıllarında Batı Sibirya kavimleri arasındaki büyük kımıldama ve geniş ölçüdekigöç hadiseleri münasebetiyle, Bizans tarihçisi Priskos (5. yüzyıl) tarafındanverilmiştir. 

Doğudan gelenAvar baskısı karşısında Sabarlar yerlerini terk edip batıya yönelmişler,Altaylar-Ural dağları arası düzlüklerde (bugünkü Kazakistan bozkırlarının güneysahası) yaşayan Oğur-Türk boylarını yurtlarından atarak, Tobol ve İçimırmakları çevresinde yerleşmişlerdir. Sabarlar bu bölgede yerli halkınkinden çoküstün kültürleri ile yüzyıllarca süren derin tesirler bırakmışlardır: Tobolskdolaylarında, Ob, Tura ve İrtiş boylarında Sabar, Saber (Tapar), Soper, Savri, Sabrei,Sıbır (Sı-vır) gibi yer ve kale adları yaygındır. Ay-sabar, Kün-sabar gibi şahısadlarına da rastlanır. Tobolsk ahalisi buranın en eski sakinlerini Sybyr, Syvyr diyeanmaktadır. 

Ayrıca, bu civarhalkın masallarında ve kahramanlık hikayelerinde Sabarlar geniş yer tutar. Sabarlarıkendi büyükleri olarak kabul eden Ostiyaklar yanında, Vogulların da, sonralarıtabiyetine girdikleri Ruslara "Sa-per" adını vermiş olmaları, halknazarında eski Sabarların üstün durumlarını ortaya koyar. Aynı sahada kurulduğubilinen Sibir Hanlığı (16. asır)'nın da başkenti Sibir adını taşıyordu. Bukelime zamanla çok geniş bir coğrafyayı ifade etmiştir (Sibirya). Rusların önceSibir (İsker) şehrini ele geçirerek bölgeye verdikleri bu ad, Rus harekatı doğuyailerledikçe daha geniş sahaları göstermiş böylece Sabar Türklerinin hatırasıgünümüze kadar yaşamağa devam etmiştir.

Sabarlar Doğu Avrupada

Daha 503 yılında Doğu Avrupa'ya doğru hakimiyetlerini genişleterek bir kısım Bulgargruplarını idarelerine alan Sabarlardan kalabalık bir kütlenin 515 sonlarında İtil(Volga)-Don nehirleri arasında ve Kafkasları'n kuzeyindeki Kuban ırmağı boyundayerleşmesi ve doğrudan doğruya Bizans ve Sasanî imparatorlukları ile temas kurmasıSabarların, Doğu Avrupa tarihinde ön safa çıkmalarına yol açtı.

İran-Bizans savaşlarının devam etmekte olduğu o yıllardan itibaren hükümdar Balak(Belek?) idaresinde büyük çapta askerî faaliyet gösteren Sabarların Sasanîlerleanlaşarak, Bizans'a karşı savaştıkları (516), Ermeniye bölgesine akınlaryaptıkları ve arkasından Anadolu'ya girerek Kayseri, Ankara, Konya dolaylarına kadarilerledikleri bilinmektedir. Bu münasebetle, Sabarların büyük savaş gücü vebilhassa yüksek harp malzeme tekniği Bizans'ta hayret uyandırmış görünmektedir:Prokopios’un ifadeleri ilginçtir: 

"Sabarlar insan hafizasının hatırlayabildigi zamandan beri ne İranlılardan, neRomalılardan hiç kimsenin düşünemedigi makinelere sahiptirler. Öyle ki, her ikiimparatorlukta fenci eksik olmamış ve her devirde muhasara makineleri yapılmıştır,fakat şimdiye kadar bu "barbar"larınkine benzer bir buluş ne ortaya konmuş,ne de onlar gibi kullanılabilmiştir. Bu şüphesiz insan dehasının bir eseridir". 

Balak(ölm. 520'ler)'tan sonra yerine geçtiği anlaşılan dul hatunu Bo(ğ)arık savaşçılığı,idareciliği ve güzelliği ile meşhur bir Türk kıraliçesi idi ve "100 bin"kişilik Sabar ordusuna kumanda ediyordu. Bizans imparatoru Justinianos 1 (527-565)çeşitli gümüş vazolar ve diğer zengin hediyeler karşılığında Boğarık ileanlaşmayı tercih etti (528). Bizans yıllardan beri sürüp gelmekte olan Sasanîlersavaşında Sabarları kendine dost ve müttefiki yapmayı daha uygun bir siyasîdavranış saymış olmalı idi.

Sabarların Yıkılışı 

531 yılına kadar Bizans ile işbirliği halinde görülen Sabarlar hakkında, sonrakisenelere ait açık bir kayda rastlanmamakla beraber, onların Şehinşah Anüşîrvan(Adil) zamanında, Sasanîlerin Kafkaslar'daki sürekli ve başarılı savaşlarında(bilhassa 545'de) hayli telefat verdikleri tahmin ediliyor ki, neticede bir askerî güçolmaktan çıkmışlar, üstelik 557'ye doğru Avarlardan da ağır bir darbeyemişlerdir. 

Sabarsahası az sonra, Karadeniz'e ulaşan Gök-Türk idaresine girmiştir. 576'da GüneyKafkaslar'daki hakimiyetleri Bizans tarafından yıkıldıktan sonra bir kısmı Kürnehrinin güneyine yerleştirilen Sabarların adlarına 7. yüzyıl ortalarına kadardağınık şekilde rastlanmakta ve bu tarihlerde aynı bölgede büyük bir devlet olarakortaya çıkan Hazarların esas kütlesini teşkil ettikleri, Hazar kabileleri olarakgörülen Belencer ve Semender'in aslında iki büyük Sabar kütlesi olduğuanlaşılmaktadır.

     ANA SAYFAYA DÖN   

KONUNUN BAŞINA DÖN

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol