İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  NUFUS
 


Nüfus

Nüfus, herhangi bir bölgede belirli bir zaman içinde yaşayan insanların toplam sayısıdır.Yapısı ve dinamik özellikleri demografi başlığı altında incelenir.

Nüfus yalnızca bir aritmetik toplam değil; yaş ve cinsiyet yapısını, nüfusu oluşturan bireylerin sosyal ve ekonomik niteliklerinin dağılımını ve değişmelerini kapsayan bir konudur.Bir bölgedeki nüfus, zaman içinde, doğumlar ve gelen göçmenler yoluyla artar; ölümlerle ve giden göçmenlerle azalır.Belirli bir nüfus içinde doğumların sayısı, o nüfusun doğurganlık düzeyini belirler.Nüfusun ikinci önemli belirleyicisi ölümlülük ya da ömür uzunluğu ile ilişkili olan ölümlerin sıklığıdır.Göç ise nüfusun üçüncü önemli belirleyicisidir.

NÜFUS ARTIŞININ ÖZELLİKLERİ

Nüfuslarda gelişmenin anlık boyutuyla değil de zamansal dinamiği içinde incelenmesi, “demografik geçiş” olarak anılan tanımlayıcı ve açıklayıcı bir nüfus gelişme modelinin oluşturulmasını sağlamıştır.
İlk evrede nüfus istikrarlı bir sistem olarak hareket etmektedir: ölüm ve doğum oranları yüksek (binde 40 kadar), ama birbirine yakındır.Nüfus artış hızı son derece düşüktür ve büyük değişiklikler gösterir.Bu, geleneksel demografik düzendir.
Demografik geçişin ilk bölümünde ölüm oranı giderek hızlanan bir düşüş göstererek yörüngeden çıkar.Doğum oranıysa başlangıçtaki yüksek seviyesinde kalır: bu iki nüfus bileşeninin giderek birbirinden uzaklaşması yüksek ve hızlı bir nüfus artışına yol açar.
İkinci dönemde ise, doğum oranı azalırken ölüm oranındaki düşüş yavaşlar: nüfus artış hızı giderek yavaşlar.
Ölüm ve doğum oranları tıpkı geçiş öncesi evrede olduğu gibi birbirine yaklaşır: nüfus yeniden, doğum ve ölüm oranlarının düşük (binde 10 gibi), artış hızının ise çok zayıf veya sıfır olduğu istikrarlı bir demografik düzene girer.
Bugün dünyadaki ülkelere bakıldığında, yeryüzünün hiçbir yerinde geçiş öncesi durumun söz konusu olmadığı anlaşılır.Afrika geçişin ilk dönemindedir: buradaki nüfus artış hızları daha şimdiden yüksektir, ama istikrara kavuşana kadar daha da artacaktır.Doğum ve ölüm oranlarının birbirine en uzak olduğu evre olan “nüfus patlaması” Kuzey Afrika ve Orta Amerika için geçerlidir.Güney Amerika ve Asya’da 1960’lı ve 1970’li yıllarda kaydedilen azami nüfus artışından sonra, kuşkusuz hala yüksek olan, ama sürekli olarak düşen büyüme hızları görülmektedir.Avrupa ve genel olarak gelişmiş ülkeler geçiş sonrası evrededir.
Sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkelerin nüfuslarının gelişiminde benzer yanlar olmakla birlikte, ciddi farklılıklar da söz konusudur.
Demografik geçiş sürecine girme tarihi bugüne yaklaştıkça, nüfus artış hızları yükselmektedir: Afrika ülkelerinin yaşamakta oldukları veya bazı Latin Amerika ülkelerinin yaşadıkları büyüme hızları, daha önce Avrupa’da kaydedilmiş olan hızlardan 2-3 kat yüksektir.
Buna karşılık gelişme süreci hızlanmış gibi görünmektedir.Avrupa ülkelerinin istikrarlı bir demografik düzene oturmaları için 150 yıldan daha fazla bir süre gerekmişken, Asya veya Amerika ülkelerine 40 yıl yetmiştir.
Sanayileşmiş ülkelerde demografik geçiş süreci, toplumsal, politik ve iktisadi dönüşümlerin etkisiyle gerçekleşmiştir.Oysa bugün ölüm oranlarında görülen düşüşlerin kökeni çoğu zaman dışsaldır ve nüfusun “modernleşmesi” her zaman söz konusu toplumlardaki sosyo-ekonomik dönüşümlerle birlikte gerçekleşmemektedir.Söz konusu nüfus kitleleri, 19.yy’da veya 20.yy’ın başında Avrupa’da bulunan kitlelerle karşılaştırılamayacak bir ağırlığa sahiptir.
1992’de dünyada her gün 386 900 bebek doğdu, 137 500 kişi öldü ve günde dünya nüfusu 249 400 kişi arttı.Bu sayı, bir ayda Bolivya nüfusu kadar bir artış demektir(7 482 000 kişi).

HIZLI NÜFUS ARTIŞININ SEBEPLERİ

Bir zamanlar doğum ve ölüm oranları birbirine çok yakındı.İnsanlar çok sayıda çok sayıda çocuğa sahip oluyordu fakat bunların çoğu beş yaşına gelmeden ölüyordu.Bu bilim ve teknolojinin gelişmeye başladığı Sanayi Devrimi ile değişerek hızlı bir nüfus artışı ortaya çıktı.Buna insanların bilinçsizliği de eklenince durum vahim bir hal aldı.Hızlı nüfus artışının başlıca sebepleri şunlardır:

Doğum oranlarının yüksek olması.Bunun de kendi içinde çok çeşitli nenenleri vardır:

- Aile planlamasının eğitim yetersizliği vb. nedenlerle uygulanamaması,
- Geleneksel aile yapısı,
- Eğitimin yetersiz olması,
- Çeşitli dini baskılar,
- Bazı sosyal ve politik sebepler.
- Çocuk ölümlerinin giderek azalması.Bunun nedenleri:
- Özellikle Sanayi Devrimi ile gelişen teknoloji sayesinde geliştirilen aşılar ve aşı kampanyalarının yaygınlaşması,
- Artan eğitim düzeyi ile birlikte annelerin bilinçlenmesi,
- Beslenme koşullarının iyileşmesi.
- Yeni tür tohum üretimi, kimyasal gübreler, böcek vb. zararlıyla mücadele maddelerinin üretimi ve daha gelişmiş makineler üretimini sağlayan teknoloji sayesinde besin üretiminin artması ,ulaşım ve taşımacılığın gelişmesiyle bölgeler arasında dağılımının sağlanması ve yine teknolojik gelişmeler sayesinde yeni ve etkili ilaçların üretilmesi sayesinde sağlık ve beslenme koşullarının iyileşmesi.
- Sağlık, beslenme ve eğitim şartlarının düzelmesiyle yaşam standartlarının yükselmesi ve ortalama insan ömrünün uzaması.

HIZLI NÜFUS ARTIŞININ SONUÇLARI

Hızlı nüfus artışının olumsuz ve olumlu olmak üzere iki tür sonuçu vardır:

Nüfus Artışının Olumsuz Sonuçları:

- Artan nüfusa yeterli iş imkanı sağlanamadığından işsizlik artar.Bu da kalkınma hızını böylece de kişi başına düşen ulusal geliri azaltır.Enflasyon artar.
- Insanlarin temel ihtiyaçlarinin karsilanmasi zorlaşır.
- İşsizlik iç ve dış göçün artışına sebep olur.
- Bağımlı yani çalışma çağında olup çalışamayan nüfus ve tüketici nüfus artar.
- Çalışan ve çalışmayan nüfus arasında gelir eşitsizliği olur.Bu da sosyal bunalımlara yol açar.
- Demografik ( Nüfusa yapılan yatırım-yol su ,elektrik, konut, hastane, okul gibi) yatırımlar artar.Bu da ülke ekonomisine önemli bir yük oluşturur.
- Tüketim artar.İhracat azalır ithalat artar.
- Devletin tasarrufları azalır.
- Konut sıkıntısı ve sonucunda da gecekondulaşma olur.Yoğun nüfuslu bölgelerde arsa, konut vb. ücretleri artar.
- Belediye hizmetleri zorlaşır.
- Artan nüfus için ilaç vb. tedavi malzemeleri ve doktor vb. sağlık personeli ihtiyacı karşılanamaz.
- Tarım alanlarının amaç dışı kullanımı artar.
- Çevre sorunları artar.
- Artan ihtiyacı karşılamak için fabrikalar üretimlerini artırarak hava ve su kirliliğini artırırlar.
- Artan nüfusla birlikte ortaya çıkan çöp miltarıda artar(Özellikle katı çöpler).
- Artan enerji talebini karşılamak için enerji kaynaklarının daha çok tüketilmesi.
- İhtiyacı karşılamak için daha fazla kimyasal gübre ve zararlılarla mücadele ilaçları vb. kullanılması tarım alanlarının kirlenmesine yol açar.
- Toprağın bilinçsiz ve aşırı kullanılması sonucu toprak verimsizleşir.
- İhtiyacı karşılamak için yeni tarım alanlarına ihtiyaç duyulur.
- Yeni tarım alanları açmak için ağaçlar kesilerek ve daha bir sürü şekilde vahşi yaşama ve doğaya zarar verilir ve kirletilir.Bu da çeşitli türlerin nesillerinin tükenmesine yol açar.
- Fosil yakıtlar daha fazla tüketilir.
- Düşük gelirlilerin yaşam koşulları kötüleşir.Yetersiz beslenme ve hijyenik olmayan yaşam koşulları gibi nedenlerle hastalıklar artar.
- Ekonomik olarak devlet sıkıntı içine girer.

Nüfus Artışının Olumlu Sonuçları:

- Artan nüfusla birlikte mal ve hizmetlere olan talepte artar.
- Ekonomide canlılık ve çeşitlilik sağlanır.
- İşçi ücretleri düşer.Böylece üretim maliyetleri düşer.
- Devletin vergi gelirleri artar.
- Yeni endüstri dalları doğar.
- İhracatta rekabet kolaylaşır.
- Üretim artar.
- Ülke savunmasına katkısı olur.

HIZLI NÜFUS ARTIŞININ ETKİLERİNİN MÜMKÜN ÇÖZÜMLERİ

- Gelişmekte olan ülkelerdeki insanları endüstrileşmeyi takip edebilmeleri için eğitmek.Geliştikçe diğer devletlerin yardımlarına daha az bağımsız olacaklardır.
- İnsanları var olan doğal kaynaklarını nasıl yönetecekleri konusunda eğitmek.
- İnsanlara doğal kaynaklarını nasıl bir gelir kaynağı haline getirebileceklerini göstermek.
- Endüstrileşme çabalarını desteklemek.Bu gelişmiş ülkeler tarafından verilecek borçlar veya ufak karşılıksız yardımlar şeklinde olabilir.
- Gelişmekte olan ülkeleri tarım konusunda eğitmek.
- Onlara onların iklimlerinde ne tür bitkilerin yetişebileceğini ve nasıl yetiştirileceğini öğreterek beslenme konusunda dış ülkelere daha az bağımlı olmalarını sağlamak.
- Toplumları hızlı nüfus artışının etkileri konusunda eğitmek.
- Doğum kontrol teknikleri hakkında bilgi sağlamak ve bu teknolojiyi insanlara sunacak projeler geliştirmek.
- Devletin halkını doğum oranını düşürmek için desteklemesi.Örneğin; gönüllü olarak daha az çocuğa sahip olan ailelere vergilerde indirimler gibi yardımlar yapılması.
NOT:
***Bir ülkede milli gelir sürekli olarak artmasına rağmen ,kişi başına düşen gelir aynı şekilde artmıyorsa , o ülkede nüfus artış hızı fazladır.
***Bir ülkede çalışan nüfusun yaş ortalaması düşük ise , o ülkede doğum oranı yüksektir (nüfus artış hızı fazladır).
*** Bir yerde nüfusun artması ile iş imkanları arasında bir paralellik varsa , orada nüfus artışında dış göçler etkilidir.

HIZLI NÜFUS ARTIŞININ SEBEPLERİ

Bir zamanlar doğum ve ölüm oranları birbirine çok yakındı.İnsanlar çok sayıda çok sayıda çocuğa sahip oluyordu fakat bunların çoğu beş yaşına gelmeden ölüyordu.Bu bilim ve teknolojinin gelişmeye başladığı Sanayi Devrimi ile değişerek hızlı bir nüfus artışı ortaya çıktı.Buna insanların bilinçsizliği de eklenince durum vahim bir hal aldı.Hızlı nüfus artışının başlıca sebepleri şunlardır:

Doğum oranlarının yüksek olması.Bunun de kendi içinde çok çeşitli nenenleri vardır:

- Aile planlamasının eğitim yetersizliği vb. nedenlerle uygulanamaması,
- Geleneksel aile yapısı,
- Eğitimin yetersiz olması,
- Çeşitli dini baskılar,
- Bazı sosyal ve politik sebepler.
- Çocuk ölümlerinin giderek azalması.Bunun nedenleri:
- Özellikle Sanayi Devrimi ile gelişen teknoloji sayesinde geliştirilen aşılar ve aşı kampanyalarının yaygınlaşması,
- Artan eğitim düzeyi ile birlikte annelerin bilinçlenmesi,
- Beslenme koşullarının iyileşmesi.
- Yeni tür tohum üretimi, kimyasal gübreler, böcek vb. zararlıyla mücadele maddelerinin üretimi ve daha gelişmiş makineler üretimini sağlayan teknoloji sayesinde besin üretiminin artması ,ulaşım ve taşımacılığın gelişmesiyle bölgeler arasında dağılımının sağlanması ve yine teknolojik gelişmeler sayesinde yeni ve etkili ilaçların üretilmesi sayesinde sağlık ve beslenme koşullarının iyileşmesi.
- Sağlık, beslenme ve eğitim şartlarının düzelmesiyle yaşam standartlarının yükselmesi ve ortalama insan ömrünün uzaması.

Nüfusun Dağılışını Etkileyen Faktörler

A. Doğal Faktörler

1. İklim : Yağışların fazla , kışların ılık geçtiği iklim bölgeleri sık nüfusludur. Kutup bölgeleri, çöller ve Ekvatoral bölgenin alçak kesimleri (Amazon- Kongo) elverişsiz iklim şartlarından dolayı seyrek nüfuslanmıştır.

Ülkemizde nüfusumuzun büyük bir kısmı iklim şartlarının elverişli olduğu kıyı kesimlerde toplanmıştır.

2. Bitki Örtüsü : Sık ve gür ormanlık alanlar seyrek nüfuslanmıştır.

3. Yer Şekilleri : Dağlık ve yüksek sahalar seyrek nüfusludur. Engebeli yerlerde;

; Ulaşım şartlarının elverişsizliği,

; Tarım alanlarının kısıtlı olması

; Yer şekillerinin yerleşmeyi sınırlandırması gibi sebeplerle nüfus seyrektir.

Ülkemizde; Menteşe yöresi, Taşeli Platosu, Teke Platosu, Biga ve Gelibolu yarımadaları ile Yıldız Dağları Bölümü elverişli iklim şartlarına rağmen seyrek nüfusludur. Sebebi, yer şekillerinin engebeli olmasıdır.

Kıyıya paralel uzanan dağlar , kıyı ile iç kesim arasındaki ulaşımın zorlaştırmıştır. Ayrıca iç kesimlerin az yağış almasına ve iklimin karsallaşmasına yol açmıştır. Bu sebeplerden dolayı Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde nüfus kıyı kesimlerde toplanmıştır.

4. Toprak Özellikleri : Geniş ve verimli toprakların yer aldığı (alüvyal ovalar ile volkan dağları çevresi) alanlarda nüfus sıktır. Ülkemizde bu alanların çoğunluğu delta ovalarıdır. Çukurova, Çarşamba, Bafra, Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes ovaları bu sahaların başında gelir.

5. Su Kaynakları : Akarsu çevreleri su imkanı ve verimli tarım alanlarından dolayı sık nüfusludur. Bu genellemeye Ekvatoral bölge akarsuları (Amazon, Kongo) ile Kutup bölgesi akarsuları (Obi, Yenisey ve Lena gibi) uymaz.

Sık nüfuslu akarsu çevreleri; Nil, Fırat, Dicle, İndus, Ganj gibi.

6. Kara ve Deniz Dağılışı : Dünya nüfusunun büyük bir kısmı Kuzey Yarım Küre’de toplanmıştır. Sebebi, karaların geniş alan kaplamasıdır.

B. Beşeri ve Ekonomik Faktörler

1. Sanayi: Sanayinin gelişmiş olduğu Avrupa ülkelerinde, Japonya’da ve ABD’nin doğusunda nüfus yoğundur.

Ülkemizde İstanbul , İzmit, Adapazarı, Bursa, İzmir, Adana gibi merkezlerde nüfusun yoğun olmasında sanayinin gelişmişliği etkilidir.

2. Tarım : Tarımsal faaliyetlerin gelişmiş olduğu yerler sık nüfusludur. Ör. Akhisar, Çukurova, Bafra ,Çarşamba gibi.

3. Yer altı Kaynakları : Yer altı kaynaklarının çıkarıldığı ve işlendiği yerler iş imkanından dolayı sık nüfusludur. Almanya’da Essen, ülkemizde ise Soma, Ereğli, Karabük, Seydişehir, Batman, Afşin-Elbistan örnek gösterilebilir.

4. Ulaşım : Ulaşımın gelişmiş olduğu yerlerde ticaret ve sanayi geliştiği için sık nüfuslanmıştır.

İstanbul, Ankara, Afyon, Adana, Eskişehir gibi merkezlerde sanayi ve ticari faaliyetlerin gelişmesinde işlek yollar üzerinde olması etlidir.

5. Turizm : Turizmin gelişmiş olduğu yerlerde mevsimlik nüfus artışı görülür. Kıyı bölgelerimizde yaz döneminde,

Bursa-Uludağ, Bolu-Kartalkaya, Kayseri-Erciyes’ te ise kış döneminde nüfus artar.

6. Tarihi Faktörler: Geçmiş uygarlıklar döneminde önemli şehirler durumunda olan yerleşmeler, günümüzde de önemli nüfusa sahip şehirler durumundadır.

Ülkemizde; İstanbul, Bursa, Edirne, Konya, Kayseri, Sivas, Ş.Urfa ve Diyarbakır bu illerin başlıcalarıdır.

NOT: Bir ülkede nüfusun dağılışında doğal faktörlerin etkisi fazla ise o ülke gelişmemiştir

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol