İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Kirim Muhtar Cumhuriyeti Tatar Ozerk Yonetimi
 


KIRIM MUHTAR CUMHURİYETİ TATAR ÖZERK YÖNETİMİ

Kırım Muhtar Cumhuriyeti Tatar Özerk Yönetimi

Yüzölçümü:
26 140 km2
Nüfusu: 2 700 000
Başkenti: Akmescit

Karadeniz'in kuzeyinde bir yarımadaolan Kırım, Ukrayna'ya bağlı muhtar bir Cumhuriyettir. Kırım Türkleri Tatar ÖzerkYönetimi olan Kırım Tatar Milli Meclisi tarafından yönetilmektedir.ÖnemliŞehirleri, Akmescit, Akyar, Yalta'dır.

Tarihçesi
Türkler 430 yılından itibaren Kırım'ayerleşmeye başlamışlar; 13. asırdan itibaren ise Kırım Tatarları adınıalmışlardır. Önceleri Altınorda Devleti içinde yeralmışlar, daha sonra isesınırları Moskova'ya kadar ulaşan Kırım Hanlığı'nı kurmuşlardır. 1475'tenitibaren Kırım Hanlığı ile Osmanlı İmparatorluğu tek devlet gibi yakınlaşınca,Osmanlı İmparatorluğu'nun hudutları Rusya'nın güney hudutlarına kadaruzanmıştır. Osmanlı İmparatorluğu ile Rusya arasında 1774 yılında imzalananKüçük Kaynarca anlaşması ile Kırım Hanlığı Osmanlı himayesinden çıkmıştır.Rus işgaline maruz kalan Kırım Türklerinin esaret yılları böylece başlamıştır.Yerli halkı başka bölgelere göçe zorlanmıştır.

En büyük göçdalgaları 1792, 1860-63, 1874-75, 1891-1902 seneleri arasında olmuştur.Rus çarlığı1917 yılında Bolşevik ihtilâli ile parçalanınca Kırım'ın Bağımsızlık yolu daaçılmıştır. 9 Aralık 1917'de Kırım Tatar Milli Kurultayı toplanmış; 26 Aralık1912'de Kırım Halk Cumhuriyeti'nin kurulduğu ilân edilmiştir.Kırım, Nisan 1918'deAlmanlar tarafından da belli bir süre işgal edilmiş; 1920 yılının sonlarına doğrutekrar Bolşeviklerin eline geçmiştir.1921 yılında Kırım Muhtar Sovyet SosyalistCumhuriyeti kurulmuş ve Rusya'ya bağlanmıştır.18 Mayıs 1944 yılında KırımTatarları, Kırım'dan topluca sürgün edilmişlerdir.Sovyet Hükümeti, 25.6.1945yılında yayınladığı Kararname ile Kırım Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'niortadan kaldırmış; Kırım, oblast statüsüne getirilerek yine Rusya'ya bağlıkalmıştır.Kruşçev, Rus-Ukrayna kardeşliğinin 1000. yılı münasebetiyle KırımOblastı'nı Rusya'dan alarak Ukrayna'ya bağlamıştır.Kırım Bölgesi bugünUkrayna'ya bağlı Muhtar bir Cumhuriyettir. Cumhuriyet içerisinde ise Tatar Özerkyönetimi bulunmaktadır.

Kültür Yapısı

Kırım Türkçesi ile konuşan Kırım Türkleri'nin kültüryapısı, Osmanlı İmparatorluğu ile münasebetleri sebebiyle Türkiye'ye çok yakındır.İdil-Ural Türk bölgesi ile Osmanlı kültürünün etkilediği bölge, Türk uyanışınınfikrî temsilcilerini yetiştirmiştir.

Demografik Durumu - Eğitim Öğretim
Demografik Durumu

Ruslar1: 800 000
Ukraynlar: 635 700
Kırım Tatarları: 300 000
Ermeniler: 4 800
Bulgarlar: 1 400
Rumlar: 3 500
Almanlar: 2 600
Eğitim-Öğretim
Kırım'da 5 üniversite,16 enstitü, 1 akademi, 32 Teknikum (teknik lise), 35 PTU (Endüstri Meslek Lisesi ve ÇıraklıkEğitim Merkezi arasında bir okul çeşidi), 598 düz okul bulunmaktadır. Toplam öğrencisayısı 232 859'dur. Bu sayının içinden 197 162'sini Rus ve diğerleri, 38 697'sini KırımTatar öğrencileri teşkil etmektedir. Yapılan girişimler sonunda şimdiye kadar Kırım'datoplam 1839 öğrenci diploma almış; 166 öğretmen görev almış, 6 adet Milli Okul açılabilmiştir.Fakat dersliklerin yetersiz olmasından dolayı Kırım Tatar Türkçesi hariç, bütündersler yine Rusça olarak gösterilmektedir.Kırım Devlet Üniversitesi'nde 1991 yılındaTatar Türkçesi ve Edebiyatı Bölümü açıldı.
1995 yılına kadar bubölüme her yıl 50 öğrenci kabul ediliyordu. Ancak, 1996 yılından itibaren sayı düşürülerek30 öğrenci kabul edilmeye başlandı. 1994 yılında Kırım Tatar entellektüeller veHalk Hareketi ile Kırım Devlet Sanayi Pedagoji Enstitüsü açıldı. Bu enstitüde 1300öğrenciden 722'si Kırım Tatarlarından oluşmaktadır. Çalışan 100 öğretmenden70'i ve rektör Tatardır.Yaklaşık 200'ün üstünde Kırım Tatar öğrenci de Türkiye'deüniversite eğitimine devam etmektedir.

Geri Dönüş - Ekonomi - Türkiye ile İlişkiler

Geri Dönüş
Kırım'dan sürgün edilen Kırımlıların geri dönüşleridevam etmektedir. Yurtlarına dönen Kırım Türk'ü sayısı 300 bine ulaşmıştır. ÖzellikleÖzbekistan'da bulunan Kırım Türkleri geriye dönmek istemekte iseler de, Özbekistanidaresi bu dönüşe izin vermemekte ve çeşitli zorluklar çıkarmaktadır.
Ekonomi
Kırım'ın en önemli ekonomik değeri turizmdir. Ülkededünyaca ünlü dinlenme yerleri, turistik tesisler bulunmaktadır. Sanayide elektrik üretimi,demir üretimi, makine yapımı, kimya sanayii önemli bir yer tutmaktadır.Ziraat sektöründebağcılık ve hayvancılık önem kazanmıştır.

Türkiye İle İlişkiler
Türkiye tarafından başlatılan 1000 (bin) konutprojesi, yurtlarına dönen evsiz-barksız Kırım Türkleri için önemli bir imkân olmuştur.Bu konutların 300 kadarı teslim edilmiş; geriye kalanın ise inşaatı sürdürülmektedir.Türkkuruluşları tarafından kazandırılan anaokulu, ilkokul ve hastane gibi tesisler, Kırım'ı,Kırım Türkleri için tekrar yerleşim bölgesi ve yurt haline getirmiştir.

Türklük ve Tatarlık

İlkin Türklük, Türk dünyası kavramlarıüzerinde bir açıklık yapmak gereklidir. Çin hudutlarından Adriyatik'e kadarçeşitli halklar tarihte ve bugün kendi boy ve hanedan adları yanında Türk kimliğibilincini taşımışlardır. Osmanlılar bile kavim olarak kendilerini Türkbiliyorlardı. Bunun kesin bir dlilini. Fatih döneminde bir Osmanlı tarihçisi AşıkPaşazade'de açıkça görüyoruz. O, Rumeli'deki fetih başarılarını anlatırken birara coşarak "Türk arkalandı" demektedir. Türk adı onun eserinde sık sıkgeçer; Türkmenlik, Osmanlı ailesinin menşei olarak zikredilir. Fatih devrindenbaşlayarak Doğu Anadolu'da kurulan Türkmen devletleri, Osmanlı'nın Anadoluegemenliği için büyük bir tehlike oluturunca Osmanlılar Türk ve Türkmen adlarınıkullanmaktan kaçındılar. Hatta kendi bölgelerindeki Türkmenler için bürokratik birtabir buldular ve onlar için Yörük adını kullandılar. Doğu Anadolu daha 11.yüzyılda bir Türkmen memleketi olarak biliniyordu.

1270'lerde buradan geçen Marco Polobu bölge için Turcomania tabirini kullanmıştır. Bu Türkmenler, gerek DoğuAnadolu'da gerekse Osmanlı ülkesinin başka taraflarında Orta Asya din geleneklerinidevam ettirerek heteredox tarikatlara tabi oldular. Daha sonra Şah İsmail bunlarınsiyasi ve dini lideri olunca da Osmanlı Devleti Türkmenlere karşı şiddetli birtemizleme ve sindirme politikası gütmeye başladı. Bu olgu sonucu olarak, Etrak veTürkmen adları Osmanlı bürolarında aşağalayıcı anlamlar kazandı. Bununlaberaber, 16. yüzyılda bile bu bürokratlardan bazıları Türki-i Basit adı altındabasit Türkçeyle şiirler yazma merakını gösterdiler. 17. yüzyıl ortalarında EvliyaÇelebi Osmanlıların menşe itibariyle Türk ve Moğollarla akraba olduğunuvurgulamaktaydı. Ebu'l-Gazi Bahadır Han'ın Şecere-i Terakime adlı eseri ve daha önceDelhi Sultanlığında Ziyaüddin Barani ve 11. yüzyıl'da Divanü Lügat-it Türk veKutadgu Bilig yazarları Türklük bilincini açık bir şekilde ifade etmekteydiler.Kayda değer bir başka olay Macarlar Türk asıllı kabilelerle birlikte Panonyaovasını işgal ettikleri zaman Bizans kaynakları bu bölgeye Turquia adınıvermişlerdir.

Bu genel Türkkimliği ve bilinci nereden gelmektedir? Biz neden Türküz ve memleketimize nedenTürkiye diyoruz? Orta Asya'da, Doğu Avrupa'da birçok halklar bugün neden kendileriniTürk bilmektedirler. Bunun cevabını şu olguya bağlamaktayız. Kendisini Türk olarakilan eden ilk halk, Kök-Türklerdir ve bunu İsa'dan sonra 732 ve 735 yılında Orhonırmağı kıyısında diktikleri anıtlarda açıkça ifade etmişlerdir. Bozkırlardakurulan İmparatorluklar kuruluş devrinde kaganın ilan ettiği bir törü (töre) veyayasa ile kurulmuş sayılırdı. Egemen hanedan, çadır altında yaşayan bütünorukları bu konfedarasyon içinde bu töre veya yasa altında birleşmiş sayardı. Orhonkitabelerinde birleşme ve devlet kurma süreci "törüyü düzme" ifadesiylebelirtilmektedir. Kök-Türk İmparatorluğu Kırım'dan Çin'e kadar bütün Avrasya'yıhudutları içinde birleştirmiş ve İran'a karşı Bizans İmparatorluğu ile ittifakyapmış büyük bir siyasi güç temsil etmekteydi.

Onun sınırlarıiçindeki kavimler, özellikle Türkçe konuşan ve Türkçeyi kabul eden halklar, busiyasi birliğe dahil oldukları içindir ki, Türk kimliği kazandılar. Siyasi birliğindevletin kimlik yaratmak ve kimlik vermek gerekir. Dil ve etnik ayrılıklar üzerindesiyasi birlik temel bir kimlik vermektedir. Bunun Avrupa tarihinde, örneğin Fransızmilletinin ortaya çıkışında açıkça görmekteyiz. 15. yüzyıldan başlayarakAvrupa'da milli devletler ve milli kimlikler hep böyle söyasi birlik sonucu ortayaçıkmıştır. Bugün bir milli devlet niteliğinde olan Türkiye devleti de aslındasekiz yüz yıllık bir siyasi birliğin sonucudur. Çeşitli dil ve etnik azınlıklarüzerinde ortak Türk kimliği ve bilinci bu uzun tarihi ortak hayattangelmektedir.Kök-Türklerden sonra Avrasya'ya hakim büyük bir kaganlık Cengiz Han ilegerçekleşmiştir.

     ANA SAYFAYA DÖN   

KONUNUN BAŞINA DÖN

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol