İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  Irak ve Horasan Selcuklulari
 


IRAK VE HORASAN SELÇUKLULARI (1119 - 1194)

Siyâsî ve Askerî Tarihlerinin seyri

Sencer ile Mahmûd arasındaki taht mücadelesinin neticesi olarak yapılan Sâvesavaşından (11 Ağustos 1119) sonra; Büyük Selçuklu Devleti'nin başına Sencergeçmiş, yeğeni Mahmûd b. Muhammed'e ise devletin batı ülkelerini bırakmıştı. Busuretle Selçuklu hanedanının yeni bir kolu, Irak Selçukluları Devleti meydanaçıkmış oldu.

Mahmûd, sultanolduğu zaman henüz 13-14 yaşında bulunuyordu. Metbuu ve amcası Sencer'le zamanınhükümdarlık anlayışı dahilinde nasıl görüşmesi gerektiği vezir ve kumandanlarıtarafından en ince ayrıntısına kadar öğretilmiştir.

Mahmud'un amcası Sencer'legörüşme şeklini kararlaştırmak üzere toplanmış olan veziri ve kumandanları, şukarara varmışlardır: Önce prensip olarak kabul edilen nokta, Mahmud'un, hükümdarlıksembolü olan hareketlerden sakınması ve bu suretle hükmü altında bulunduğununSencer'e gösterilmesidir. Bu umumî prensip kararı gereğince, Sultan Sencer'ikarşılamağa çıkınca, Mahmud amcasının yedek atına binecektir. Kendisinin saltanatalâmeti olan kırmızı rengi terk, Sencer'ın alâmeti olan beyaz-siyah rengi kabuledecektir. Suntan Sencer'in yanında kaldığı müddetçe, Mahmud adına növbetçalınmıyacaktır. Amcasının huzuruna girince, yer öpecektir. Huzura kabul edilince,oturmıyarak ayakta duracaktır. Kabul merasiminin yapıldığı yerden, Sencer'ınçadırına kadar onun atının özengisi yanında yaya olarak yürüyecektir. Ayrı birçadırda ikamet etmiyecek, amcasının çadırının yanında kurulacak bir çadırda,onun evlâd ve haremi gibi yaşayacaktır. Amcasının "zail olmuş bulunan rıza vemerhametini" tekrar celbetmek için, bu tarzda amcasının nezdinde yirmi günkalacaktır.

Kardeşi Mes'ûd ise,Musul, el-Cezîre ve Azerbaycan meliki olup, Ay-Aba Cüyûş (Çavuş) Bey de atabegi idi.Ay-Aba Cüyûş Bey mahallî Türkmen birliklerinin desteğini sağlayarak efendisinihükümdar ilân etmek düşüncesinde idi. Nihayet 1120'de Mes'ûd ile Cüyûş Beyisyân ettiler. Fakat Mahmûd'un kumandanı Aksungur Borsukî onları Esedâbâdcivarında bozguna uğrattı. Henüz küçük bir çocuk olan Mes'ûd özür dileyip afdilerken, Cüyûş Bey'e de dokunulmadı.

Mahmûd'unsultanlığı sırasında en tehlikeli bölge kuzey-batı yani Errân ve Kafkasya idi. Bubölgede IV. David idaresindeki Gürcüler faaliyet hâlinde idiler. IV. David aynızamanda Kıpçak Türklerini de ordusuna almıştı. Sultan Mahmûd bir Selçuklu ordusunuGürcüler üzerine gönderdi. Ancak bu Selçuklu ordusu Gürcüler karşısında bozgunauğrayarak geri çekildi. Gürcüler Tiflis'e girdiler (1121). Sultan Mahmûd bu kötüdurum üzerine bizzât sefere çıkmak zorunda kaldı (1123). Fakat Gürcülere karşıfazla bir başarı sağlayamadan geri döndü.

Bu sıradaHalîfe Müsterşid siyâsî sahada kendini göstermeğe çalışıyor ve askerîkuvvetler teşkil ediyordu. Nihayet Mahmud halîfeye karşı harekete geçti ve Bağdad'agelerek Müsterşid'i bu şehrin doğu kısmında kuşattı. Daha sonra halîfeyi mağlûpve barış yapmağa mecbur etti (1126). Mahmud 1131'de yirmiyedi yaşında öldü.

 Sultan II. Tuğrul

Sultan Mahmûd öldüğü zaman, Hemedân'de genç yaştaki oğlu Dâvud sultan ilân edildi. Dâvud'unhükümdarlığı Cibâl ve Azerbaycan'da tanınırken, Mes'ûd da Irak'dasultanlığını ilân ediyordu. Bu ikisi arasındaki taht mücâdelesine AtabegKaraca-Sâkî'nin teşviki ile Fârs ve Huzistân melîki Selçuk-şâh da katılıyordu.Mes'ûd, Halîfe Müsterşid'e hutbenin kendi adına okunması için mürâcaattabulunmuş, fakat halîfe Bağdad'da hutbenin kimin adına okunması için karar vermekyetkisinin Sultan Sencer'e ait olduğunu bildirmişti.

Sultan Sencer'in IrakSelçuklu Devleti'ndeki bu karışık duruma son vermek için Rey şehrine geldiğininBağdad'da duyulması, Mes'ûd'un Halîfe Müsterşid, Selçuk-şâh ve Karaca Sâkî'yeittifâk teklif etmesine yol açmıştı. Bu anlaşmaya göre: Mes'ûd sultan,Selçuk-şâh da veliaht olacak, halîfe de Irak'ı vekîli vasıtasıyla idâre edecekti.Sultan Sencer ise Irak Selçuklu tahtına yeğeni Tuğrul'u çıkarmağa karar vermiş veHemedân'a gelmişti. Neticede iki taraf orduları Dinever yakınlarındakarşılaştılar. Tuğrul bu savaşta Sencer'in ordusunun sağ kanadına kumandaediyordu. Sultan Sencer savaşı kazandı (26 Mayıs 1132). Melik Mes'ûd kaçmayı tercihederken, esir düşen Karaca Sâkî, Sultan Sencer tarafından öldürüldü. SultanSencer, Tuğrul'u Irak Selçukluları tahtına oturttuktan sonra Karahanlıların birisyânı üzerine, Mâverâünnehr'e gitti.

II. Tuğrul'unsultanlığına ilk itiraz eden yeğeni Dâvud olmuştu. Dâvud topladığı orduylaHemedân önüne geldi ve bu şehir civarında yapılan savaşı Tuğrul kazandı. Dâvudise Bağdad'a gitti. Burada Mes'ûd, Dâvud ve Halîfe Müsterşid arasında Tuğrul'akarşı bir ittifak meydana getirildi. Halîfe Mes'ûd'u hükümdar ilân etti. Mes'ûdidaresindeki müttefik kuvvetler Hemedân civarındaki savaşta II. Tuğrul'a karşı birzafer kazandı (1133) ve bu şehri ele geçirdi. Mağlûp olan sultan ise önce Rey'esonra da Isfahan'a gitmek zorunda kaldı, fakat Mes'ûd'un takibi neticesi Fârs eyaletinedoğru kaçtı, adamlarının karşı tarafa geçmesi üzerine, kardeşinin eline esirdüşmekten korkarak tekrar Rey'e döndü. Tuğrul, Rey şehrine girmeden önce, Mes'ûdile bir kere daha savaştı (Ağustos 1133). Tuğrul bu sefer Taberistân'da hükümsüren Bâvendîler'den Alâ ed-Devle Ali b. Şehriyâr'a sığınmış ve 1133 kışınıbu şahsın yanında geçirmişti.

Daha sonraDâvud'un Azerbaycan'da Mes'ûd'a karşı isyan etmesi, II. Tuğrul'a ordu toplamak içinyeni bir fırsat yaratmıştı. Kazvîn civarında Tuğrul ve Mes'ûd'un orduları iletekrar karşılaştılar. Mes'ûd ordusundaki bazı emîrlerin Sultan II. Tuğrul'untarafına geçmesiyle bu savaşı kaybetti (Temmuz 1134) ve Bağdad'a kaçtı. Bugalibiyetten sonra II. Tuğrul sağlam bir şekilde Hemedân'da Irak Selçuklularıtahtına oturdu. Ancak, kısa bir süre sonra hastalanarak öldü (24 Ekim 1134).

Sultan Mes'ûd

Mes'ûd SultanTuğrul'un ölüm haberini aldığı zaman, sür'atle hareket ederek Hemedân'a gitmiş veIrak Selçuklu tahtına oturmuştu (1134). Onun ilk işi yeğeni Dâvud'un isyanını önlemekolmuş, bu maksadla onu kızı ile evlendirip, veliaht tayin etmişti.
Diğer taraftan Abbâsî Halîfesi Müsterşid yeniden siyâsîotoriteye kavuşmak maksadıyla bazı Türk emîrleri ile birleşerek Selçuklu sultanınakarşı bir savaşa hazırlandı. Bu sırada Dâvud da Azerbaycan'da Halîfe ile birleşmeküzere hazırlık yapıyordu. Halîfe, Dâvud'u beklemeden Mes'ûd'a karşı harekete geçti.İki taraf arasında savaş, Hemedân civarında Day-Merg'de oldu (1135). Ancak bu birsavaştan çok ufak çapta bir çatışma gönümünde idi. Halîfe, ordusunda bulunan Türkaskerlerinin Sultan Mes'ûd'un tarafına geçmesiyle savaşı kaybetmiş ve esir düşmüştü.

Sultan Mes'ûd hürmetlemuamele ettiği halîfeyi yanına alarak, yeğeni Dâvud'a karşı yürüdü. Bu yürüyüşsırasında, halîfe Merâğa'ya yakın bir ordugâhda Bâtınîler tarafından öldürüldü.Yeni halîfe Reşîd de Sultan Mes'ûd'a karşı düşmanca bir tavır takındı. Dahasonra Şehzâde Dâvud, İmâd ed-Dîn Zengî ve bazı büyük emîrler Bağdad'a gelerek,Sultan Mes'ûd aleyhinde bir ittifak meydana getirdiler. Bu ittifak sonucu, Bağdad'da Dâvudadına hutbe okundu. Sultan Mes'ûd, bu hareket üzerine Bağdad'ı kuşatmak gereğiniduymuş, halîfe de Zengî ile beraber Musul'a gitmek zorunda kalmıştı. Sultan Mes'ûdise Bağdad'a girdi. Râşid halîfelikten azledildi ve Muktefî Billâh hilâfet makamınagetirildi (1136).

Diğer taraftanMes'ûd'un kumandanı Kara Sungur idaresindeki bir ordu da Merâğa'da Dâvud'u mağlûpetmeğe muvaffak olmuştu. Melik Selçuk-şâh da Irak'ı ele geçirmek sevdasında idi.Ancak onun da Huzistân'da durumu sağlam değildi ve Dâvud bu bölgeyi ele geçirmeğeçalışıyordu. Kardeşi Selçuk-şâh, Sultan Mes'ûd'dan yardım istedi (1135). Ertesiyıl Selçukşâh Vâsıt ve Hille taraflarında göründü. Bu sefer Sultan Mes'ûd'unIrak'daki nâibi karşısında başarısız kaldı. Selçukşâh bu durumda çaresiz ağabeyiSultan Mes'ûd'un yanına gitti. Mes'ûd ona iyi davranarak; Ahlat, Malazgirt ve Erzen bölgesiniverdi (1107-8). Yine Mes'ûd ile mücadele etmek için taraftar ve çareler arayan sabıkhalîfe Râşid, ayni yıl içinde, Isfahan'da öldürüldü.

Mes'ûd'un sultanlığını tanımayanlardan birisi de Fârs hâkimi Mengübars idi. O, 1137 sonlarıisyan etti. İki taraf Gurşenbih denilen mevkiide karşılaştılar. Atabeg Mengübars busavaşta mağlûp olarak esir düştü ve Sultan Mes'ûd tarafından derhal öldürüldü.Mengübars'ın en büyük yardımcısı Emîr-aba daha sonra dağılan kuvvetleri topladıve ânî bir hücumla Mengübars'ın mallarını yağmaya dalmış olan Mes'ûd'unordusunu mağlûp etti. Sultan Mes'ûd, yanında Kara Sungur olduğu hâlde, büyük bir güçlüklekaçtı ve Azerbaycan'a çekildi. Boz-aba, Sultan Mes'ûd'un emîrlerinden bazılarınıesir alarak öldürttü (Nisan-Mayıs 1138).

Daha sonrada sür'atle Fârs'a dönerek bu ülkeye hâkim oldu.Saltanatının ortalarına doğruSultan Mes'ûd artık iyice Türk emîrlerinin tahakkümü altına girmişti. Bu emîrlerdenbiri olan Errân ve Azerbaycan hâkimi Atabeg Kara Sungur 1140-1 yılında Erdebil'de öldü.Vasiyeti üzerine Sultan Mes'ûd, onun yerine Cavlı Cândâr'ı tayin etti. Mes'ûd,devleti içindeki mütemâdî isyanların baş kaynağı kabul ettiği Zengî'ye karşıbir sefer hazırlıklarına girişti (1143). Zengî 100 bin dinar gibi büyük bir para ödemeğikabul ederek sultan ile anlaşma yoluna gitti. Diğer taraftan Şehzâde Dâvud da Tebrîz'deBâtınîler tarafından öldürülmüştü (1143). Bir süre sonra Fârs hâkimi Boz-abaile Rey valisi Abbâs arasında samîmî bir dostluğun kurulduğunu görüyoruz.

NeticedeBoz-aba ve Abbâs, Mes'ûd'u tahttan indirmek için harekete geçtiler. Bunlar görünüşteSultan Mes'ûd'a itâat arz etmek üzere geldiklerini bildirdiler. Sultan Mes'ûd onlarınne maksadla geldiklerini anlamıştı, fakat yanında, karşı koyacak kadar kuvvetiyoktu. Sultan Mes'ûd için Bağdad'a gitmekten başka çare kalmamıştı. Kışı da aynışehirde geçirdi (1145-6). Sultan Mes'ud ile Boz-aba arasındaki son savaş Hemedân'danbir konak mesafedeki Kara-tegin çayırında oldu. Bu savaş sonunda Boz-aba esir düşmüşve öldürülmüştür (1147).

SultanMes'ûd, devleti içindeki hemen hemen bütün gâileleri ortadan kaldırdıktan sonra çokyaşamamış ve hastalanarak Hemedân'da ölmüştür (1152).

Sultan Melikşâh

Sultan Mahmûd'ünölümü üzerine Melikşâh b. Mahmûd sultan ilân edildi. Halîfe Muktefî ise,Irak'taki Selçuklu otoritesini yıkmak için büyük bir fırsat ele geçirmişti. Busırada Melikşâh'ın saltanatı ancak bir kaç ay sürdü. Onu hükümdarlık içinyetersiz olduğunu gören emîrler, kardeşi Muhammed'i Huzistân'dan getirterek IrakSelçuklu tahtına oturttular (1153).

II. Sultan Muhammed

Sultan Muhammed Irak'da Selçukluiktidârını yeniden canlandırmağa çalıştı. Buna mukabil halîfe ise, Irak'dabulunan Türk unsurlarını temizliyordu.

Süleymanşah, Büyük Selçukluhükümdarı Sencer, Oğuzlara esir düştüğü zaman sultan ilân edilmiş, fakat Oğuzlarkarşısında bir başarı sağlayamayarak Horasan'ı terk etmişti (1154). O, bir süresonra yanında küçük bir kuvvet olduğu hâlde Bağdad'a geldi (1155).

Abbâsî halîfesi Muktefîise, kendisini Selçukluların hâkimiyetinden kurtarmak istiyordu ve bu yolda da bazı başarılarelde etmişti. Halîfe Muktefî Süleymanşah'ı Muhammed'e karşı kullanmak için faydalıbir silâh olarak gördü ve sultan olarak adına hutbe okuttu. Ayrıca Melikşâh'ıveliaht yaparak kendi tarafına çekti ve bir ordu teşkil etti. Fakat Muhammed, Musul hâkimiMevdûd'un yardımı ile halîfenin ordusunu mağlûp ve Süleymanşah'ı esir etti.

Sultan II. Muhammed, halîfeninrakibine yardım etmesine öfkelenmişti. Ayrıca ona karşı hareket için kendisiniyeterli derecede kuvvetli hissediyordu. Bütün kuvvetleri ile Bağdad'ı kuşattı(1157). Kuşatma uzun sürdü, hem karada hem de Dicle nehri kenarında şiddetle savaşlaroldu. Bu sırada halîfenin tahrîkiyle Şehzâde Melikşâh, Arslan-şâh ve Atabeg İldenizCibâl bölgesinde karşı bir harekete geçerek Hemedân'ı zabtettiler (1157).

Sultan Muhammed bu haberiduyduğu zaman derhal Bağdad kuşatmasını kaldırırak Hemedân'a yürüdü. Ancak İldenizAzerbaycan'a dönmüş, askerî kuvvetten mahrum kalan Melikşâh da Hemedân'ı terk etmişti.Sultan Muhammed onların taraftarlarını Rey ve Isfahan'dan temizlediyse de 1159 yılındaHemedân'da öldü.
Süleymanşah Sultan Muhammed öldükten sonra yerine kimingeçeceği konusunda Selçuklu emîrleri tam bir anlaşmazlığa düşmüşlerdi. Melikşâhtahta sahip olabilmek için harekete geçti ve Huzistân'dan Isfahan'a geldi. Ancak onunBağdad'a yürümesinden korkan Halîfe Muktefî'nin bir tertibi sonucu zehirletilerek öldürüldü(1160).

Diğer taraftan SultanMuhammed'in ölümünden sonra Süleymanşah hapiste bulunduğu Musul şehrinde serbest bırakılmıştı.Hemedân'a gelerek Irak Selçukluları tahtına oturdu. Fakat sadece bir kaç ay hüküm sürebildi.Süleymanşah'ın fazla içki içmesi ve devlet işlerinde yetersiz kalması, emîrlerindesteğini kaybetmesine sebep oldu. 1161'de öldürüldü.

Süleymanşah

Sultan Muhammedöldükten sonra yerine kimin geçeceği konusunda Selçuklu emîrleri tam bir anlaşmazlığadüşmüşlerdi. Melikşâh tahta sahip olabilmek için harekete geçti ve Huzistân'danIsfahan'a geldi. Ancak onun Bağdad'a yürümesinden korkan Halîfe Muktefî'nin birtertibi sonucu zehirletilerek öldürüldü (1160).

Diğer taraftanSultan Muhammed'in ölümünden sonra Süleymanşah hapiste bulunduğu Musul şehrindeserbest bırakılmıştı. Hemedân'a gelerek Irak Selçukluları tahtına oturdu. Fakatsadece bir kaç ay hüküm sürebildi. Süleymanşah'ın fazla içki içmesi ve devlet işlerindeyetersiz kalması, emîrlerin desteğini kaybetmesine sebep oldu. 1161'de öldürüldü. 

Sultan Arslan-şâh

Arslan-şâh, Atabeg İldeniz ile birlikte, Hemedân'a geldi ve tahta oturtuldu. Şems ed-Dîn İldenizsultanın atabegi olarak Irak Selçuklu Devleti'nin idaresini tamamen ele geçirdi.Halîfe Müstencid Bağdad'da Arslan-şâh adına hutbe okunması teklifini kabul etmedi.

Diğer taraftanİldeniz'in devlet içinde kuvvet ve kudretini çekemeyen başta Rey valisi İnanç olmaküzere bir kısım emîrler mücâdeleye karar verdiler ve aralarında anlaştılar. Buemîrler Şîrâz'da bulunan Şehzâde Muhammed ile birleşerek Hemedân üzerineyüdüler. Atabeg İldeniz ve Emîr Gürd-bâzû kuvvetlerini topladıktan sonrayanlarına Sultan Arslan-şâh'ı alarak muhalifelere doğru ilerlediler. İki orduHemedân civarında karşılaştı. Savaş, Şehzâde Muhammed ve taraftarlarınınyenilgisi ile sonuçlandı (1161).

Arslan-şâh sultanolduktan sonra, Atabeg Şems ed-Dîn İldeniz'in kuvvetli otoritesi sayesinde IrakSelçuklu Devleti'nde sükûnet sağlanmıştı. Artık tekrar eski nüfuzlu günleriniyaşamak isteyen Abbâsî hilâfetinin bu kuvvetli devlete tahammül edemeyeceğiâşikârdı. Abbâsî Halîfesi bu sebeple Irak Selçuklu Devleti'nin zaaf içindeolmasını istemekteydi. Fakat bu konudaki çeşitli tertipler başarılı sonuçvermemiş ve Arslan-şâh İran'ın muhtelif bölgelerine hâkim olan emîrlerin ekserîsitarafından sultan olarak tanınmıştır.

Arslan-şâh bütünİran, Musul, el-Cezîre ve Doğu Anadolu'da sultan tanınmıştı. Ancak devlet idaresiüvey babası İldeniz'in elinde idi. Sultan Arslan-şâh bu durumdan zaman zamanşikâyet ediyodu. İldeniz'in ölümünden sonra sultan Arslan-şâh, öteki esirlerin deteşvîki ile, Atabeg Pehlivân Muhammed'den kurtulmak istedi. Sultanı teşvîk edenemîrler kuvvetleri ile beraber onun etrafında toplandılar. Arslan-şâh Pehlivân ilemücadele etmek için Azerbaycan'a doğru harekete geçti. Ancak Zencân'da hastalandı.Bu durumda Pehlivân ile barışmayı tercih ederek, devlet idaresini ona bıraktı.Sultan Arslan-şâh 1175 yılında Hemedân'da öldü.

Sultan III. Tuğrul

Atabeg Pehlivân Muhammed Irak Selçukluları tahtına Arslan-şâh'ın oğlu Tuğrul'u çıkardı. Tuğrul'unsultanlığına, Huzistân'da bulunan, amcası Muhammed karşı çıkarak Isfahan'a geldive etrafına kuvvet topladı. Atabeg Pehlivân sür'atle Isfahan'a doğru yürüdü. MelikMuhammed onun karşısında tutunamayarak hezimete uğradı ve Huzistan'a kaçtı. AtabegPehlivân komşu küçük devletlere mektublar yazarak Sultan III. Tuğrul adına hutbeokutmalarını istedi. Tâbî hükümdarlar bu teklifi kabul ederek yerine getirdiler.

Halîfe el-Mustezî deTuğrul'un sultanlığını tasdîk etmişti. Tuğrul'un saltanatının ilk yıllarındaIrak Selçuklu Devleti ile Eyyûbîler, el-Cezîre ve Doğu Anadolu'da nüfuz mücadelesinegirişmişlerdi.

Atabeg Pehlivân1186'da öldü, ancak ölümünden sonra kendi idâresi altındaki ülkeleri dört oğluarasında bölmüş ve amcaları Kızıl-Arslan'a itâat etmelerini istemişti. Sultan Tuğrul,Kızıl-Arslan ile 1191 yılına kadar mücadele etmiştir. Bir ara kendi sultanlığınıbile ilan eden Kızıl Arslan ertesi yıl esrarengiz bir şekilde öldürüldü. KızılArslan'ın öldürülmesinden sonra Tuğrul bazı emîrlerin yardımı ile Irak Selçuklularıtahtına oturdu. Fakat bu sırada İldenizlilerden daha büyük bir tehlike ortaya çıktı,bu da Hârezmşâhlar Devleti idi.

HârezmşâhTekiş, batıdaki bu olaylarda önce Selçukluların hakkını savunmaktaydı. Çok geçmedenbu iyi niyet ikinci planda kalmış ve Tekiş Irak'ı ele geçirmeği arzulamıştı.Sultan Tuğrul bu yeni tehlikeyi önlemek için Rey şehrine geldi. Neticede iki tarafarasında bir barış yapıldı. Bu barışa göre, Rey şehri, Tekiş'in tasarrufunda kalıyordu.Tekiş Rey'de bir miktar kuvvet bıraktıktan sonra ülkesine döndü. Sultan Tuğrul ise,1193 yılındı doğuya doğru ilerleyerek Rey'i ele geçirdi ve buradaki Hârezmlilerinbir kısmını öldürttü.

Ertesi yıl TekişRey üzerine yürüdü. Abbâsî Halîfesi de Tekiş'i savaşa teşvîk ediyordu. SultanTuğrul kumandanlarının tavsiyesine rağmen, çekilmeyi reddetti. İki taraf arasındakibarış görüşmeleri ise sonuçsuz kaldı. Sutan Tuğrul Rey şehri dışında az birkuvvetle Hârezmşâh Tekiş'e karşı savaştı ve savaş meydanında öldürüldü(1194). Sultan Tuğrul öldüğü zaman 25 yaşında idi, kesik başı Tekiş tarafındanBağdad'a gönderildi. Böylece Selçuklular Devleti bir Tuğrul ile başlayıp, bir Tuğrulile sona eriyordu

     ANA SAYFAYA DÖN   

KONUNUN BAŞINA DÖN

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol