İletişim Adresi

   
  ORHAN YILDIZ
  COGRAFi KESiFLERiN NEDENLERi VE SONUCLARI
 

COĞRAFİ KEŞİFLERİN NEDENLERİ VE SONUÇLARI

Keşiflerin belli başlı nedenleri şunlardır;

-Avrupa'da coğrafya bilgilerinin artması ve gemicilik deneyiminin çoğalması, pusulanın ögrenilmesi.
-Avrupanın kendinde olmayan ama Doğu uygarlıklarında olduğunu bildikleri zenginliklere (baharat, ipek ve diger maddi kaynaklara) ulaşmak için yeni, kısa ve ucuz yol arayışı.
-Özellikle İspanyol ve Portekiz krallıklarınca, değerli madenlere ulaşılması için gemicilerin desteklenmesi.
-Hiristiyanlık dininin ve Avrupa kültürünün yaymak istenilmesi.
-Artan bilgilerin de etkisiyle dünyanın tanınmak istenilmesi.
-Pusulanın geliştirilmesi
-Sağlam gemilerin yapılması
-Coğrafya bilgisinin artması ve cesur gemicilerin yetişmesi
-Avrupada bu gelişimleri takip eden dönemde doğuya ulaşmak isteyen gemiciler,İspanya ve Portekiz krallıklarından aldıkları yardımlarla açık denizlere açıldılar

Coğrafi Keşiflerin Sonuçları

Coğrafi Keşiflerin Sonuçları
1. İpek ve Baharat yollarıönemini kaybetti yerine Atlas Okyanusu kıyısındaki limanlar
(Lizbon,Amsterdam,Rotterdam ve Londra) önem kazandı.Bu durum özellikle Osmanlıdevletini
ekonomik açıdan olumsuz etkilemiştir.
2. Yeni bulunan ülkelerden Avrupa’ya bol miktarda altın ve gümüşgirdi.
3. Keşfedilen yerlere özellikle Amerika kıtasına Avrupa’dan göçler oldu.Avrupa kültürü bu
bölgeye yayıldı.
4. Avrupa’da zengin ve sanattan zevk alan bir sınıf ortaya çıktı.(Burjuva sınıfı) Bu durum
Rönesans hareketlerinin başlamasında etkili olmuştur.
5. Avrupalılar bilinmeyen birçok bitki ve hayvan türünü Avrupa’ya taşıdı.
6. Avrupalılar keşfedilen yerlerde sömürge imparatorluklarıkurdular.
7. Hristiyanlık dini genişalanlara yayıldı. Fakat bilimsel gelişmeler sonucu ortaya çıkan gerçekler
kiliseye ve din adamlarına olan güveni azalttı
.

Matematik alanındaki keşifler:

Binom denklemi:
9. asırda yaşamış büyük âlim Harezmî, Newton’dan yüzlerce yıl önce „Kitab el-Muhtasar fi hisab el-Cebr vel-Mukabele“ (Cebir ve Denkleme Hesabı Hakkında Özetlenmiş Kitap) adlı eserinde ilk olarak binom denklemini çözmüştür.

İntegralin keşfi:
11. asırda yaşamış Halid bin Hıdır el-Hocendî iki küpün toplamı asla bir küp olmaz şeklindeki integral denilen denklemi Fermat’ten (1610-1665) asırlar önce ortaya koymuştur.

Sekant’ın keşfi:
Sekant’ın bulucusu olarak Kopernick’in bilinmesine rağmen Ebul-Vefa el-Büzcanî (948-998) Kopernick’den çok daha önce Sekant’ı keşfetmiştir.

Pascal üçgeni:
Blaise Pascal’a (1623-1662) mal edilen ve bu sebeple de günümüzde Pascal üçgeni olarak bilinen bu üçgen Kerhî tarafından bulunmuştur. Daha sonr Mağribî, Tusî, Kaşî tarafından geliştirilen üçgen, bugünkü modern Binom teorisinin temelini oluşturmuştur.

Tıp alanındaki ilk keşifler:

İlk akıl hastanesi:
İlk akıl hastanesi 765’te Bağdat’ta açılmıştır. Aynı tarihte Avrupa’da akıl hastalarına cadı gözüyle bakılmaktaydı. Avrupa’da ilk akıl hastanesi 1410’da açılabilmiştir.

Dereceli gözlük:
9. asırda yaşamış ve bir çok alanda çalışmalar yapmış olan İbn-i Firnas, gözlüğün mucidi kabul edilen Bacon’dan (1220-1292) üçyüz yıl önce dereceli gözlüğü keşfetmiştir.

Bel kemiğinin düzeltilmesi:
İbn-i Sina’nın (900-1037) Venedik’te 1576’da basılan eserindeki resimlerden anlaşıldı ki, o, bel kemiğine ait düzgün olmayan halleri düzeltebiliyordu. Oysa bu yöntem 1986’da Colat de Beck tarafından uygulanabilmiştir.

İlk çiçek aşısı:
Çiçek aşısını bulan ilk kişinin Dr. Edward Jenner olduğu bilinmektedir (14.05.1976). Oysa ki, Jenner’in çiçek aşısını bulmasından bir asır kadar önce Osmanlı Devleti’nde çiçek aşısı biliniyor ve uygulanıyordu. 1717’da İngiltere’nin İstanbul Büyükelçiliği’ne tayin edilen Sir Edward Montagün’ün hanımı Lady Mary Montagü Türk kadını gibi giyiniyor, Türkler’le dostluklar kurarak hakkımızda bilgi ediniyor ve bunları kocasına aktarıyordu. Lady Montagü incelemeleri sırasında çiçek aşısının kullanıldığını görmüş, mektuplarında bunu dostlarıyla paylaşmıştır. Dr. Jenner aşının Avrupa’da yayılmasına önemli katkı sağlamış ve çiçek aşısı hakkında kitap yazan ilk kişi olmuştur. Ama eseri Osmanlı’da çiçek aşısı uygulanma-sından 200 sene sonra yayınlanmıştır.

Fizik alanında ilk keşifler:


Rölativite teorisi:
9. asırda yaşamış Kindî, 1916’da Einsteina mal edilen Rölativite teorisini Einstein’dan 1000 yıl kadar önce ortaya koymuştur. Kindî’ye göre bütün varlık ve varlığın fiziği izafîdir. Zaman, mekân, hareket biriminden bağımsız değildir.

Devinimsizlik (eylemsizlik) teorisi:
965-1030 yılları arasında yaşamış İbn-i Heysem eylemsizlik kanununun kâşifi olarak kabul edilen Newton’dan (1642-1727) asırlar önce eylemsizlik kanununu keşfetmiştir.

Optiğin keşfi:
Optiğin kâşifi olarak Roger Bacon’un (1220-1292) bilinmesine rağmen, optik ondan yaklaşık iki asır önce (965-1030) yılları arasında yaşamış İbn-i Heysem tarafından keşfedilmiştir.

Kimya alanındaki keşifler:


Atomun parçalanması:

820 yıllarında Harran’daki bir medresede müderrislik yapan Cabir bin Hayyam bir eserinde Einstein’dan bin yıldan fazla süre evvel atomun parçalanmasını şöyle ifade ediyor: „Madde yoğun bir enerjidir. Bu yüzden Yunan fizikçilerinin maddenin bölüne bölüne bölünmez, parçalanmaz bir küçük parçayla son bulacağına dair iddiaları yanlıştır. Onların cüzî la-yetecezza (parçalanmaz en küçük parça, Yunanca atom) adını verdikleri bu nesne de parçalanabilir. Ve bundan kudret (enerji) hasıl olur. Bu öyle bir kudrettir ki, Allah saklasın, Bağdat gibi bir şehri yok edebilir!“

Petrolün keşfi:
Petrolün keşfi batılılar tarafından yapıldığı bilinmektedir. Oysa 9. asırda yaşamış Ebî Zekeriya Razînin Sırr’ül-Esrar adlı kitabında petrol ve arıtılmış petrolün ısı ve ışık elde etmede kullanıldığını yazmaktadır.

Kantitatif (sayısal) metod:

11. asırda yaşamış Ebul-Kasım el-Kaşî bu metodu kimyevî bileşiklerin analizinde kullanan ilk kişidir. Ama bu metod kendisinden 700 sene sonra bu metodu kullanan Lavousier’e mal edilmiştir. Ebul-Kasım el-Kaşî bu metodda kimyasal tepkimeye giren maddelerin kütle birim ve ağırlıklarının önemli olduğunu izah etmiştir.

Astronomi alanındaki keşifler:


Dünyanın dönmesi:

İsmi yalnızca bazı bilim adamları tarafından bilinen Sicizî, Galileo’dan asırlar önce astronomide çığır açan dünyanın dönmesi fikrini ortaya atmış ve bunu ıspatlamıştır.

Dünyanın yuvarlak olması:
11. asırda yaşamış büyük âlim Birunî, yaptığı seyahat dönüşünde dünyada iki nokta üzerinde altı ay müddetle güneşin doğmadığını söylemiştir. Aynı anda bir noktadan devamlı aynı yöne hareket edildiğinde dünyayı dolaşıp aynı yere gelineceğini zaman farkını da belirterek isbat etmiştir. Dünyanın döndüğünü gemiyle isbatladığı bilinen Macellan, 1519’da İspanya’dan yola çıkmış ve Filipinler’de yapılan savaşta öldürülmüştür. Dünyanın yuvarlak oluşu Birunî’den beş asır sonra Macellan’ın yardımcısı tarafından isbat edilmiştir.

Gök cisimlerinin doğup batışı:
Yaşadığı dönemde bir çok alanda keşifler yapan Birunî 11. asırda paralel, meridyen gibi diğer yeryüzü ölçümleri hakkında tesbitler yapmıştır. Kopernick’ten 300 yıl önce güneş sisteminin yer merkezli olarak kavranışındaki hataya işaret edip dünyanın dönüş sebebiyle gök cisimlerinin doğup batışını isbatlamıştır.

Edebiyatımızın batıya etkisi:

Gerçek Robinson:

1316’da İbn-i Tufeyl tarafından Hay İbn-i Yakazan ismiyle yazılan eser 1671’de Latince’ye çevrilmiştir. Daha sonraları Daniel de Foe (1661-1731) tarafından Robinson ismiyle yayınlanan roman bu kitaptan alınmıştır.

Divina Comedia (İlahî Komedya):
Dante dünya edebiyatının baş eserlerinden sayılan bu esere ait ilhamı Miquel Asin Palacious’un da teyid ettiği gibi 13. asırda yaşayan İbn-i Arabî’den almıştır. İlk Wilhelm Tell adlı eserin yazarı Alman şair Friedrich Von Schiller (1759-1805) bu eserin ilhamını Ferüddüddin Attar’ın 13 asırda yazdığı Mantık’ut-Tayr isimli eserinden almıştır.

Diğer alanlardaki keşifler:

İlk uçak:

İlk uçağın Fransız Clement Ader (1841-1925) tarafından yapıldığı bilinmektedir. Oysa Fransız Ader’den asırlar önce İbn-i Firnas (?-888) tüy ve kumaşla yapılan bir tür uçak ilk uçuş denemesinde başarılı olmuştur.

İzoztazi:
1203-1283 yılları arasında yaşamış Kazvinî dağların oluşumunu ve oluşum sebeplerini incelemiştir. Ayrıca Airy ve Pratt tarafından 1950’de bulunan dağların birer denge unsuru olduğu gerçeğini asırlar önce söylediği, „Dağlar yeryüzünde direk vazifesi yaparak denge sağlar!“ sözüyle açıklamıştır.

İlk daimi ordu:
1363’te Murad Hüdavendigâr tarafından Yeniçeri adıyla kurulan ordu ilk muvazzaf ordudur. Avrupa’da ilk daimi ordu 1450’ye doğru Fransa Kralı VII. Charles tarafından kurulmuştur.

İlk üniversite:
859’da Fas’ta kurulmuş olan Karaviyyin Camii Medresesi’dir. Avrupa’da ilk üniversite 1088’de kurulan Bologna Üniversitesi’dir.

 
 
Z i Y A R E T C i - D E F T E R i
orhanyildiz.tr.gg
A N A - S A Y F A Y A - G i T
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol